Skip to main content
Bilişim HukukuKişiler HukukuVeri Koruma Hukuku

Çocukların Dijital Mahremiyeti

Yazar 28 Eylül 2023Ekim 3rd, 2023No Comments9 dakikalık okuma
Çocukların Dijital Mahremiyeti

Teknoloji ve sosyal medya uygulamalarının arttığı ve çeşitlendiği bu süreçte çocuklar dijital mahremiyeti korunması gereken en önemli kişi grubu olarak değerlendirilmektedir.  AEY Legal olarak bu yazımızda sizlere sosyal medya kavramı ve veri ihlallerinde rolü, çocukların verilerinin paylaşılmasının hukuki sakıncaları, çocuk hakları ve kişisel veriler bakımından çocukların verilerinin paylaşılması hakkında açıklamalarda bulunacağız.

Sosyal Medya Kavramı ve Veri İhlallerinde Rolü 

Sosyal medya internet kullanıcılarının birbirleriyle çevrimiçi iletişim kurmalarını sağlayan, içerik paylaşımı ve yorumlar gibi aktivitelere dayanan sosyal ağ siteleri ortaya çıkmış olup bireyleri kendisine çeken birçok içerikle birlikte gün geçtikte daha sık kullanma ihtiyacı yaratmakta ve bağımlılık oluşturmaktadır. Çocuklar bu dijital çağda teknoloji ve internetle erken yaşta tanışmakta olup sosyal medya platformları teknoloji ile tanışıklığın en önemli parçasını oluşturmaktadır. Çocuklar sosyal medya platformları ile arkadaşlarıyla iletişim kurmakta, diğer insanlarla ilgi alanlarını paylaşmakta ve dijital dünyada varlıklarını göstermektedir. Ancak sosyal medya platformlarında çocukların kişisel verilerinin kişisel veri ihlalleri ile ele geçirilmesi çocukların kimliklerinin kötüye kullanılmasına da yol açabilmektedir.

Günümüzde veri ihlallerinin yoğun bir şekilde gerçekleştiği ortamlardan biri de sosyal medya platformları olarak karşımıza çıkmaktadır. Sosyal medya platformları reklamcılık ve hedefli içerik sağlanması amacıyla kullanıcılarının verilerini toplayabilmektedir ve bu veriler bazen kötü niyetli üçüncü kişiler tarafından ele geçirilebilmektedir. Veri ihlalleri kapsamında verilerin ele geçirilmesi, çocukların dijital mahremiyeti için ciddi bir tehlikeye zemin hazırlayabilecektir.

Çocukların Verilerinin Paylaşılmasının Hukuki Sakıncaları

Çocukların kişisel verilerinin paylaşılmasının birçok yönden hukuki sakıncaları söz konusu olabilir. Bu sakıncalardan ilki mahremiyet ve gizlilik ihlali olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Çocukların kişisel verileri ad-soyadı ve doğum tarihleri gibi kimlik verileri, kan grubu ve sağlık verisi gibi özel nitelikli kişisel veriler ve internet sitesindeki çevrim içi hareketler gibi işlem güvenliği verileri vb. diğer veriler olarak sıralanabilmektedir. Bu bilgilerin mahremiyet ve gizlilik ihlalleri sonucu kötü niyetli kişilerin eline geçmesi bunların hukuka aykırı olarak kullanılmasına yol açabilmektedir. Çocukların verileri kimlik hırsızlığı ve dolandırıcılık gibi suçların konusu haline gelebilmektedir. Bu da çocuklar adına sahte hesap açılmasına ve ebeveynlerin finansal açıdan negatif sonuçlarla karşılaşmasına yol açabilir.

Çocukların verilerinin paylaşılmasında sakıncaların ikincisi çocukların psikolojik olarak etkilenmesidir. Çocuğun verilerinin yanlış şekilde ve kötü niyetli olarak kullanılması sonucu çocuğun taciz veya zorbalığa maruz kalması çocuğun ruh sağlığını ciddi anlamda etkileyebilmektedir. 

Çocukların verilerinin paylaşılmasında diğer bir sakınca ise çocukların yetişkinlere nazaran daha az bilinçli ve deneyimli olması sebebiyle hukuki olarak korunmasızlığıdır. Çocuklar kişisel verilerinin toplanması ve işlenmesi hakkında yeterli rıza ve anlayışa sahip değildir. Bu da çocukları hukuken daha korunmasız hale getirmektedir. Bu korunmasızlık özellikle çocuğun özel yaşamının tehlikede kalması olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocuğa ilişkin hassas bilgilerin açığa çıkması tehlikeli sonuçlara yol açabilecektir.

Çocuk Hakları Bakımından Değerlendirme

Çocuk hakları bakımından çocukların dijital mahremiyeti Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile uluslararası bir biçimde koruma altına alınmaktadır. BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 16. maddesi uyarınca hiçbir çocuğun özel yaşantısına, aile, konut ve iletişimine keyfi ya da haksız bir biçimde müdahale edilemeyeceği gibi onur ve itibarına da haksız olarak saldırılamayacaktır. Çocuk bu tür müdahale ve saldırılarak karşı yasa tarafından korunma hakkına sahip olacaktır.

Sözleşme de görüldüğü üzere çocuklar da yetişkinler gibi mahremiyet hakkına sahip olup kişisel verilerinin korunmasını ülkelerinde yer alan otoritelerden ve yargıdan talep edebilecektir.

Kişisel Verilerin Korunması Bakımından Değerlendirme

Çocuğun kişisel verilerinin kendileri veya ebeveynleri tarafından sosyal medya ortamında paylaşılması çocuğun kişisel verilerinin işlenmesi kapsamına girecektir. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun Tanımlar başlıklı 3. maddesi uyarınca kişisel verilerin tamamen veya kısmen otomatik olan ya da herhangi bir veri kayıt sisteminin parçası olmak kaydıyla otomatik olmayan yollarla elde edilmesi, kaydedilmesi, depolanması, muhafaza edilmesi, değiştirilmesi, yeniden düzenlenmesi, açıklanması, aktarılması, devralınması, elde edilebilir hale getirilmesi, sınıflandırılması ya da kullanılmasının engellenmesi gibi veriler üzerinde gerçekleştirilen her türlü işlem kişisel verilerin işlenmesi olarak tanımlanmıştır. 

Çocuğun kişisel verilerinin işlenmesi hakkında bir hukuka uygunluk nedeni bulunmadıkça çocuğun kişisel verilerinin işlenmesi hukuka aykırı sayılacaktır. Bu kişisel verilerin hukuka uygun bir biçimde işlenmesi için çocuktan bir hukuka uygunluk nedeni olan rızanın alınması gerekmektedir. Ebeveynler tarafından sosyal medya ortamında çocuğun kişisel verilerinin paylaşılması çocuğun fiziksel, manevi ve benzeri açılardan gelişimini olumsuz etkileyebilecektir.

Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü’nde Yer Alan Düzenlemeler

Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü’nde (GDPR) çocukların kişisel verilerinin işlenmesine ilişkin olarak birtakım maddeler yer almaktadır. Bu maddeler kapsamında çocuklar özel korumayı hak ettiğinden yapılacak aydınlatmalar ve buna ilişkin olarak alınacak açık rızalar çocuğa uygun olacak şekilde hazırlanmalıdır. Ancak burada dikkat edilmelidir ki çocuğun üstün yararı veri sorumlusunun meşru menfaatinin üstündeyse işleme faaliyeti hukuka aykırı olacaktır. 

GDPR çocuğun kişisel verilerinin işlenmesi kapsamında açık rıza alınmasında 16 yaşı bir sınır olarak kabul etmiştir. İlgili hükümler uyarınca çocuğun 16 yaşından büyük olması halinde çocuğun kişisel verileri çocuğun açık rızasıyla işlenebilecektir. Çocuğun 16 yaşından küçük olması halinde çocuğun açık rızası yalnızca çocuğun yasal velayetinin bulunduğu veli ya da vasi tarafından alınacaktır.

Kişisel Verileri Koruma Kurumu Tarafından Uygulanan Önlemler

Türkiye örneğinde ise Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından yayınlanan rehber ve bilgilendirme yazılarında çocukların kişisel verileri işlenirken kişisel verilerin korunması mevzuatına uyuma maksimum derecede önem gösterilmesi hedeflenmiştir. Veri sorumluları tarafından çocukların kişisel verilerinin işlenmesi gerekli olduğu hallerde veri minimizasyonu ilkesine uyularak veri işleme faaliyetinin en az seviyede tutulması gerektiği açıklanmıştır. Yine GDPR ile paralel bir biçimde çocuklara özel olarak çocukların algı düzeyine uygun resim ve görsellerle desteklenmiş, sade ve açık bir dil kullanılmış aydınlatma metinleri kullanılmalıdır. Yine çocukların kişisel verilerinin işlenmesi kapsamında veri güvenliğini sağlamaya yönelik olarak veri sorumlularınca alınan teknik ve idari tedbirlere daha hassas bir şekilde önem gösterilmelidir.

Sosyal medyada kişisel verilerin çocukların kişisel verilerinin işlenmesi yönünden çocuğa ait sosyal medya hesabının gizli veya onaya tabi olması kişisel verilere sınırlı bir çevre tarafından erişimi sağlayacaktır. Sosyal medya kullanımı kapsamında çocuk hakkında sahte bir hesap veya profil açılıp açılmadığı veyahut kişisel verilerin izinsiz olarak paylaşılıp paylaşılmadığı da düzenli olarak kontrol edilmeli ve çocuklar bu konuda bilgilendirilmelidir.

Bu sayılan tedbirlere ek olarak çocukların çevrimiçi ortamlarda yalnız bırakılmaması, sosyal medya gizlilik ayarlarının ve çocuğun kullandığı cihazların düzenli olarak kontrol edilmesi, dijital mahremiyeti koruyucu sistemlerin kullanılması çocuğun kişisel verilerinin korunması kapsamında alınabilecek diğer önlemler olarak öne çıkmaktadır.

Çocuğun sosyal medyada dijital mahremiyeti kapsamında Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun 2023/134 sayılı TikTok veri ihlali kararı öne çıkmaktadır. Kararda 2021 yılı Ocak ayında Gizlilik Politikasının güncellenmesinde önce uygulamayı kullanan 13 yaş altı çocukların kişisel bilgilerinin görüntülendiği ve ebeveynlerin izni olmadan çocuklardan veri toplandığı ve bu izin olmadan çocuklardan veri toplanmasının çocuklar üzerinde olumsuz sonuç doğurabileceği değerlendirilmiştir.

Yukarıda hukuki açıdan önem ihtiva eden “Çocukların Dijital Mahremiyeti” konusu genel bir çerçeveyle açıklanmıştır. “Çocukların Dijital Mahremiyeti” konusu oldukça önemli ve hukuki danışmanlık alınması gereken başlıca konulardan biridir. Daha fazla bilgi ve danışmanlık için hukuk büromuzla iletişime geçebilirsiniz.

AEY Legal

AEY Legal, faaliyet göstermekte olduğu Fikri Mülkiyet Hukuku, E-Ticaret ve Bilişim Hukuku, Veri Koruma ve Siber Güvenlik Hukuku, Ticaret ve Şirketler Hukuku, Sözleşmeler Hukuku, Freelancer Hukuku, Tüketici Hukuku, Start-up Hukuku, Reklam ve Medya Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk dalında ulusal ve uluslararası düzeydeki uyuşmazlık ve ihtilaflarla ilgili olarak Hukuki Danışmanlık, Uyum Yönetimi & Regülasyon, Dava Takibi & Uyuşmazlık Çözümü hizmetlerini müvekkillerine sunmaktadır.

Mesaj Gönder!
Scan the code