
İçindekiler
Tüketiciler, aldatıcı reklamlara karşı 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde korunmaktadır. Bu korumanın temel dayanağı, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Ticari Reklam başlıklı 61. maddesi olup bu madde uyarınca tüketiciyi aldatıcı veya onun tecrübe ve bilgi noksanlıklarını istismar edici, can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürücü, şiddet hareketlerini ve suç işlemeyi özendirici, kamu sağlığını bozucu, hastaları, yaşlıları, çocukları ve engellileri istismar edici reklam yapılamayacaktır.
Hükümden de anlaşıldığı üzere tüketicilere yönelik aldatıcı reklam yapılması yasaklanmıştır. AEY Legal olarak bu yazımızda sizlere aldatıcı reklamlara karşı tüketicilerin korunması kapsamında; tüketici ve reklam kavramı, reklamın unsurları ve hukuki niteliği, aldatıcı reklamın kapsamı ve bu aldatıcı reklamlara karşı denetim süreci hakkında bilgi sunacağız.
Tüketici ve Reklam Kavramı
“Tüketici” ve “ticari reklam” kavramları, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un ilgili maddelerinde açıkça tanımlanmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Tanımlar başlıklı 3. maddesi uyarınca tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişidir. Bu gerçek veya tüzel kişiler (kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere), mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi gerçekleştirmektedir.
Ticari reklam ise, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Ticari Reklam başlıklı 61. maddesinin (1) numaralı fıkrasında açıkça tanımlanmaktadır. İlgili tanım uyarınca ticari reklam; ticaret, iş, zanaat veya bir meslekle bağlantılı olarak; bir mal veya hizmetin satışını ya da kiralanmasını sağlamak, hedef kitleyi oluşturanları bilgilendirmek veya ikna etmek amacıyla reklam verenler tarafından herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla gerçekleştirilen pazarlama iletişim, niteliğindeki duyurulardır.
İlkeler
Ticari reklamların Ticaret Bakanlığına bağlı faaliyet gösteren Reklam Kurulu tarafından belirlenen ilkelere, genel ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına uygun, doğru ve dürüst olması esastır. Reklam Kurulu tarafından belirlenen ilkeler, Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nin Temel İlkeler başlıklı 5. maddesinde gösterilmektedir. İlgili madde uyarınca reklamlar, aşağıda sayılan ilkeler dikkate alınarak oluşturulmalıdır:
- Reklam genel ahlak kurallarına aykırı ifade ya da görüntüler içeremez.
- Reklam, kamu sağlığını bozucu nitelikte olamaz.
- Kamu düzenini bozan, şiddet hareketleri ile yasadışı veya kınanacak davranışlara yol açan, göz yuman, bu davranışları özendiren veya destekleyen unsurlar içeremez.
- Hasta, çocuk, yaşlı ve engellileri istismar edici ifade ya da görüntüler içeremez.
- Dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri özelliklere yönelik kötüleme, istismar, önyargı veya ayrımcılık içeremez.
- İnsan onur ve kişilik haklarını zedeleyici biçimde yapılamaz.
- Önceden izin alınmadan, hiç kimsenin özel ya da sosyal yaşamına dair ifade veya görüntüler içeremez; reklamlarda o kişiye atıfta bulunulamaz, kişinin özel mülkü, ilgili ürüne ya da organizasyona verilmiş kişisel onay etkisi oluşturacak şekilde görüntülenemez veya belirtilemez.
- Tüketicilerin korkularını ve batıl inançlarını istismar edemez.
- Toplumu endişeye sevk edici veya yanıltıcı biçimde; hastalık, yaralanma ve benzeri bir durumla ilgili ifade ya da görüntüler içeremez.
- Güvenlik kurallarının gözetilmediği ve güvenlik açısından tehlike oluşturabilecek uygulama ve durumlarla ilgili hiçbir sunum ya da tanımlama içeremez.
Reklamın Unsurları
Yukarıda belirtilen reklam tanımına uyarınca herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla gerçekleştirilen pazarlama iletişim, niteliğindeki duyuruların reklam niteliğini haiz olması için bazı unsurlara sahip olması gerekir. Bu unsurlarda ilki bir mal veya hizmetin ticari amaçla tanıtımının yapılmasıdır. İkinci unsur bu tanıtımın belirsiz sayıda insan topluluğuna hitap edecek şekilde gerçekleştirilmesidir. Üçüncü unsur ise reklam veren gerçek veya tüzel kişinin kimliğinin belirli veya belirlenebilir olmasıdır. Dördüncü ve son unsur ise reklam vermek isteyen kişinin reklam yapma hakkında iradesinin var olmasıdır.
Reklamın Hukuki Niteliği
Reklamın hukuki niteliği birçok hukuki alana göre farklılık teşkil etmektedir. Tüketici hukuku, borçlar hukuku, rekabet hukuku, fikri mülkiyet hukuku gibi farklı hukuk dallarının ilgi alanlarına girmektedir. Örneğin; borçlar hukukuna göre reklam, esasen bir mal veya hizmetin tüketicilere tanıtılması ve bu suretle satışının sağlanması amacını taşıdığından öneri olduğu, sözleşme ile bağlanma iradesi olmadığı takdirde öneriye davet, tek taraflı bir hukuki işlem olması ile ödül sözü verene karşılık kabul beyanında bulunması yönünden ilan yoluyla ödül sözü verme veya piyango olarak değerlendirilmektedir.
Aldatıcı Reklam Nedir?
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Ticari Reklam başlıklı 61. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca tüketiciyi aldatıcı ticari reklam yapılamayacaktır. Kanuni düzenlemeler dikkate alınarak yapılan kapsamlı tanım uyarınca aldatıcı reklam; tüketicilerin ekonomik davranışlarını etkileyebilecek nitelikteki yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgi içererek
hitap ettiği kitlede, orta seviyedeki tüketiciyi aldatan veya aldatma ihtimali bulunan reklamlardır.
Yukarıda yer alan tanımdan hareketle bir reklamın, aldatıcı reklam olabilmesi için;
- Reklamda yanlış, yanıltıcı, eksik bilgi veya sunum olmalıdır.
- Ortalama tüketiciyi aldatmalı veya aldatma ihtimali olmalıdır.
- Ortalama tüketicinin karar verme sürecini etkilemeli veya etkileyebilme ihtimali olmalıdır.
Aldatıcı Reklamlara Karşı Denetim
Yukarıda da belirtildiği üzere ticari reklamların, Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere, genel ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına uygun, doğru ve dürüst olmaları esastır. Bu hükümden hareketle açıktır ki aldatıcı reklamlara karşı denetim mahkemeler ve Reklam Kurulu tarafından yürütülecektir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Reklam Kurulu başlıklı 63. maddesi uyarınca Reklam Kurulu aşağıdaki işlemleri gerçekleştirmeye yetkilidir:
- Ticari reklamlarda uyulması gereken ilkeleri belirleme.
- Haksız ticari uygulamalara karşı tüketiciyi korumaya yönelik düzenlemeleri yapma, bu hususlar çerçevesinde inceleme ve gerektiğinde denetim yapma, inceleme ve denetim sonucuna göre durdurma veya aynı yöntemle düzeltme veya idari para cezası veya gerekli görülen hallerde üç aya kadar tedbiren durdurma cezası verme.
Reklam Kurulu tedbiren durdurma kararı verme yetkisine Reklam Kurulu Başkanı’na da devredebilmektedir. Hukukun izin vermediği hallerde tüketici Reklam Kurulu’na başvurabilecektir.
Reklam Kurulu Yönetmeliği’nin Kurulun Görevleri başlıklı 7. madde uyarınca ticari reklamlarda uyulması gereken ilkeleri belirlemek ve haksız ticari uygulamalara karşı tüketiciyi korumaya yönelik düzenlemeleri yapmak ve Ticaret Bakanlığı aracılığıyla duyurmak görevleri arasındadır. Yine ticari reklamları inceleme ve gerektiğinde denetim yapmak da görevleri arasındadır.
İnceleme veya denetim sonuçlarına göre 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Ticari Reklam başlıklı 61. ve Haksız Ticari Uygulamalar başlıklı 62. Madde kapsamında hukuka aykırılıklar tespit ettiği takdirde idari yaptırımlar uygulayabilecektir.
Yukarıda hukuki açıdan önem ihtiva eden “Aldatıcı Reklamlara Karşı Tüketicilerin Korunması” konusu genel bir çerçeveyle açıklanmıştır. “Aldatıcı Reklamlara Karşı Tüketicilerin Korunması” konusu oldukça önemli ve hukuki danışmanlık alınması gereken başlıca konulardan biridir. Daha fazla bilgi ve danışmanlık için hukuk büromuzla iletişime geçebilirsiniz.