Skip to main content
Borçlar HukukuFikri Mülkiyet HukukuTelif Hukuku

Eser Sahibinin Manevi Haklarının Devredilmezliği

Yazar 12 Temmuz 2023Ekim 3rd, 2023No Comments9 dakikalık okuma
eser sahibinin manevi haklaarının devredilmezliği

Eser sahibinin manevi haklarının devredilmezliği, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve ilgili mevzuatta açıkça belirtilmemektedir. Bu hak, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Hayatta Vaki Tasarruflar – Asli İktisap başlıklı 48. maddede dolaylı olarak gösterilmiştir. Bu yazımızda sizlere eser sahibinin manevi hakları, bu hakların devredilmezliği kuralı ve eser sahibinin manevi haklarının devredilmezliği kuralının sonuçları hakkında açıklamalarda bulunacağız.

Eser Sahibinin Manevi Hakları 

Eser sahibinin manevi hakları, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 14 ila 19. Maddeleri arasında düzenlenmiştir.

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 13. maddesi uyarınca fikir ve sanat eserleri üzerinde sahiplerinin mali ve manevi menfaatleri, aynı kanun kapsamında hukuken korunacaktır. Bu mali ve manevi haklar eserin bütünü ve parçaları üzerinde kullanılabilecektir.

  • Manevi hakların ilki, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Umuma Arz Salahiyeti başlıklı 14. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili hüküm uyarınca, bir eserin umuma arz edilip edilmemesini, yayımlanma zamanını ve tarzını münhasıran eser sahibi tayin edebilecektir. Bütünü veya esaslı bir kısmı alenileşmemiş olan yahut ana hatları herhangi bir suretle kamuya tanıtılmayan bir eserin içeriği hakkında yalnızca o eserin sahibi bilgi verebilecektir. Yine eserin umuma arz edilmesi veya yayımlanma tarzı, sahibinin şeref ve itibarını zedeleyecek mahiyette ise eser sahibi başkasına yazılı izin vermiş olsa bile eserin gerek aslının gerek işlenmiş şeklinin umuma tanıtılmasını veya yayımlanmasını menedebilecektir. Menetme yetkisinden sözleşme ile vazgeçmek hükümsüzdür ancak diğer tarafın da tazminat hakkı saklıdır. 

Eserin umuma arz edilmesi/kamuya sunulması, ilgili fikir ve sanat eserinin ülkenin bütünün veya bir kısmında, üçüncü kişilere ait dar veya geniş çevrede aleniyete kavuşturulmasıdır. Böylece eser, üçüncü kişilerin veya toplumun bilgisine sunulur. Böylece eser, sahibinin kişisel alanından çıkmakta ve fikir ve sanat dünyasında mal olmaktadır. Mal olmayla birlikte eser, manevi haklar yönünden koruma altına alınmaktadır. Yukarıda aynı zamanda eserin muhtevası hakkında bilgi verme yetkisi düzenlenmiştir. Kanun koyucu henüz alenileşmemiş veya henüz umuma tanıtılmamış bir eserle ilgili olarak bilgi verme yetkisi eser sahibindedir, böylece eser sahibinin kamuya sunulma zamanıyla tarzını belirleme yetkisi güvence altına alınmıştır. Yukarıda umuma arz salahiyeti kapsamında ayrıca eser sahibinin kamuya sunulmasını menetme yetkisi de belirtilmiştir. Bu kapsamda eser sahibi, eseri umuma arz etme yetkisini başkasına devretmiş ve umuma arzı zaman ve şekil konusunda belirlememişse de bu yetkiyi devralan sınırsız bir biçimde kullanamayacaktır.

  • Manevi hakların ikincisi, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Adın Belirtilmesi Salahiyeti başlıklı 15. maddesinde belirtilmiştir. İlgili hüküm uyarınca eseri, sahibinin adı veya müstear adı ile yahut adsız olarak, umuma arz etme veya yayımlama hususunda karar vermek salahiyeti münhasıran eser sahibine ait olacaktır. Bir güzel sanat eserinden çoğaltma ile elde edilen kopyalarla bir işlenmenin aslı veya çoğaltılmış nüshaları üzerinde asıl eser sahibinin ad veya alametinin kararlaştırılan veya adet olan şekilde belirtilmesi ve oluşturulan eserin kopya veya işlenme olduğunun açıkça gösterilmesi şarttır. Ancak bir eserin kimin tarafından oluşturulduğu ihtilaflıysa yahut herhangi bir kimse eserin sahibi olduğunu iddia ediyorsa, eserin gerçek sahibi bunun tespitini mahkemeden talep edebilecektir. Eser niteliğindeki mimari yapılarda ise, yazılı istem üzerine eserin görülen bir kısmına eser sahibinin uygun göreceği bir malzemeyle silinmeyecek bir biçimde eser sahibinin adı yazılmalıdır.

Adın belirtilmesini isteme hakkının kapsamı eser sahibinin eserde bu sıfatını belirtme yetkisi, üçüncü kişilerin onun sıfatını her yer ve her halde anma ve açıklama mecburiyeti ve kendi eserinin haksız yere sahiplenilmesini engelleme yetkisini kapsamaktadır.  Eser sahibi bu hakkını gerçek adıyla ya da müstear adla da kullanabilecektir. 

  • Manevi hakların üçüncüsü, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Eserde Değişiklik Yapılmasını Menetme başlıklı 16. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili hüküm uyarınca eser sahibinin izni olmadıkça eserde veya eser sahibinin adında kısaltmalar, ekleme ve başka değiştirmeler yapılamayacaktır. Fakat burada kanunun veya eser sahibinin müsaadesiyle bir eseri işleyen, umuma arz eden, çoğaltan, yayımlayan, temsil eden veya başka suretle yayan kimse; işleme, çoğaltma, temsil veya yayım tekniği icabı zaruri görülen değiştirmeler eser sahibinin izni olmaksızın da yapılabilecektir. Ancak eser sahibi kayıtsız ve şartsız olarak yazılı izin vermiş olsa bile şeref ve itibarını zedeleyen veya eserin mahiyet ve hususiyetlerini bozan her türlü değiştirilmeleri yasaklayabilecektir. Buna ilişkin menetme yetkisinden sözleşmeyle vazgeçmek hükümsüz olacaktır.
  • Diğer manevi haklar, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Eser Sahibinin Zilyet ve Malike Karşı Hakları başlıklı 17. maddesinde gösterilmiştir. Bunların ilki eserin aslına erişim hakkıdır. İlgili hüküm uyarınca eser sahibi, gerekli durumlarda, aslın maliki ve zilyedinden koruma şartlarını yerine getirmek kaydıyla eserlerinin asıllarından geçici bir süre yararlanmayı talep edebilecektir. Eser sahibinin bu hakkı eserlerin ticaretini yapanlar tarafından eseri satın alan veya elde eden kişilere müzayede ve satış kataloğu veya ilgili belgeler ile açıklanmaktadır. Bu haklardan ikincisi eseri tahrip etmeyi önleme hakkıdır. Eserin cisimlendiği maddenin maliki eser üzerinde tasarruf edebilir, maddenin mülkiyetini başkasına devredebilir, başkalarına kullanma hakkı temin edebilir fakat eser aslının maliki eseri bozamaz, yok edemez, eser sahibinin haklarına zarar veremez. Bu kapsamda eser sahibinin zilyet ve malike karşı haklarının üçüncüsü ve sonuncusu, eserin tek ve özgün olması durumunda eser sahibinin, kendisine ait tüm dönemleri kapsayan çalışma ve sergilerde kullanmak amacıyla, koruma şartlarını yerine getirerek iade edilmek üzere eseri isteyebilmesidir. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi ancak gerekli hallerde mümkün olabileceğinden esere başka yollarla ulaşılabilme imkanı varsa artık bu hak kullanılamayacaktır.

Devredilmezlik Kuralı

Devredilmezlik kuralı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Asli İktisap başlıklı 48. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili hüküm uyarınca eser sahibi veya mirasçıları kendilerine kanunen tanınan mali hakları süre, yer ve kapsam itibarıyla sınırlı veya sınırsız, karşılıklı veya karşılıksız olarak başkalarına devredebilecektir. Burada dolaylı olarak anlaşılmaktadır ki yalnızca mali haklar devredilebilecektir. Görülmektedir  ki eser sahibinin manevi haklarının kullanımı münhasıran eser sahibine ait olacağından, bu hakkın eser sahibi dışında kişiler tarafından kullanılması hem esere hem de eser sahibine telafisi imkansız zararlar verebilecektir.

Ancak 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Umuma Arz Salahiyeti başlıklı 14. maddesi uyarınca eserin kamuya sunulması manevi hakkının kullanımı bir başkasına devredilebilecektir. Eser sahibi kamuya sunulması yetkisinin yanısıra eserin kamuya sunulma zamanı ve tarzını belirleme yetkisini de bir başkasına devredebilecektir. Burada dikkat edilmelidir ki eserin uygun olmayan bir zamanda veya gecikerek kamuya sunulması eser sahibinin manevi hakkını ihlal edecek ve bu durum eser sahibine sözleşmeden cayma hakkı verebilecektir.

Yine eserin içeriği hakkında bilgi verme yetkisi eser sahibine ait bir yetki olsa da eser sahibi bu yetkiyi yukarıda belirttiğimiz diğer yetkiler gibi üçüncü kişilere devredebilecektir.

Eser Sahibinin Manevi Haklarının Devredilmezliği Kuralının Sonuçları

Eser sahibinin manevi haklarından olan eserin topluma arzı yetkisi, eser sahibinin adının belirtilmesi, eserde değişiklik yapılmasının menedilmesi ile eser sahibinin eserin aslının malikine ve zilyedine karşı ileri sürebileceği hakları, eserin sahibine sıkı sıkıya bağlı olduğundan eser sahibi tarafından kimseye devredilemeyecektir. Ancak manevi haklar devredilemeyecekse de bu manevi hakların kullanmasına yetki verilmesi mümkündür.

Yukarıda hukuki açıdan önem ihtiva eden “Eser Sahibinin Manevi Haklarının Devredilmezliği Kuralı” konusu genel bir çerçeveyle açıklanmıştır. “Eser Sahibinin Manevi Haklarının Devredilmezliği Kuralı” konusu oldukça önemli ve hukuki danışmanlık alınması gereken başlıca konulardan biridir. Daha fazla bilgi ve danışmanlık için hukuk büromuzla iletişime geçebilirsiniz.



AEY Legal

AEY Legal, faaliyet göstermekte olduğu Fikri Mülkiyet Hukuku, E-Ticaret ve Bilişim Hukuku, Veri Koruma ve Siber Güvenlik Hukuku, Ticaret ve Şirketler Hukuku, Sözleşmeler Hukuku, Freelancer Hukuku, Tüketici Hukuku, Start-up Hukuku, Reklam ve Medya Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk dalında ulusal ve uluslararası düzeydeki uyuşmazlık ve ihtilaflarla ilgili olarak Hukuki Danışmanlık, Uyum Yönetimi & Regülasyon, Dava Takibi & Uyuşmazlık Çözümü hizmetlerini müvekkillerine sunmaktadır.

Mesaj Gönder!
Scan the code