Skip to main content
Borçlar HukukuFikri Mülkiyet HukukuTelif Hukuku

Fikir ve Sanat Eserleri Üzerinde Manevi Haklar

Yazar 26 Mayıs 2023Ekim 3rd, 2023No Comments9 dakikalık okuma

Fikir ve sanat eserleri üzerindeki manevi haklar 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 13 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Blog yazımızda bu fikri hakların neler olduğunu ve manevi haklardan umuma arz yetkisini, adın belirtilmesi yetkisini, eserde değişiklik yapılmasını menetme yetkisini ve asıllarından geçici süre yararlanma yetkisini sizler için ele alacağız.

Fikri Haklar Nelerdir?

Eser sahibinin nitelikli fikri çabasının bir sonucu ürün olarak meydana gelmiş ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda eserler için belirtilen özellikleri taşıyan ürünler “eser” korumasından yararlanmaktadır. Eseri oluşturan kişi ise aynı kanun kapsamında “eser sahibi” sıfatı olarak bu kanunda belirtilen birtakım hakları kazanmaktadır. Eser sahibinin hakları olarak gösterilen “fikri haklar” 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 13. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 13.maddesi uyarınca eser sahibinin mali ve manevi haklarının bu kanun kapsamında korunacak ve bu korumanın eserin bütünü ve parçalarını kapsayacaktır.

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda manevi haklar;

  • Umuma arz salahiyeti,
  • Adın belirtilmesi salahiyeti,
  • Eserde değişiklik yapılmasını menetmek
  • Eser sahibinin malın malik ve zilyetlerine karşı olan eserin aslına erişim hakkı

Olarak düzenlenme alanı bulmuştur.

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda belirtilen mali haklar ise;

  • İşleme hakkı,
  • Çoğaltma hakkı,
  • Yayma hakkı,
  • Temsil hakkı,
  • İşaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı

Olarak sayılmıştır.

Umuma Arz Yetkisi

Umuma arz yetkisi, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Umuma Arz Salahiyeti başlıklı 14. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili hüküm uyarınca bir eserin umuma arz edilip edilmemesini, yayımlanma zamanını ve eserin tarzının ne olacağına münhasıran eser sahibi tayin edecektir. Eserin bütünü veya esaslı bir kısmı alenileşmemiş yahut ana hatları herhangi bir suretle umuma tanıtılmamışsa bu eserin içeriği hakkında ancak eser sahibi bilgi verebilecektir.

Eserin umuma arz edilmesi veya yayımlanma tarzı sahibinin şeref ve itibarını zedeleyecek mahiyette olduğu takdirde ise eser sahibinin, başkasına yazılı izin vermiş olsa bile eserin gerek aslının gerek işlenmiş şeklinin umuma tanıtılmasını veya yayımlanmasını yasaklayabilmek hakkı bulunmaktadır. Eser sahibinin bu hakkına ilişkin menetme yetkisinden sözleşmeyle vazgeçebilmesi mümkün değildir. Bu şekilde hazırlanan bir sözleşme hükümsüz sayılacaktır. Bu konuda diğer tarafın tazminat hakkı ise saklı kalacaktır.

Eser umuma arz edilmek suretiyle, özel alanından çıkarılarak içeriğinin ismen ve sayıca belirlenebilmesi mümkün olmayan kişilerin bilgisine sunulmaktadır. Eser sahibinin rızasıyla eser umuma arz edildiği takdirde artık bu eser alenileşecek ve bu alenileşme anından itibaren 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında koruma altına alınacaktır.

Ancak unutulmamalıdır ki eser sahibi tarafından umuma arz gerçekleştiği takdirde artık bunu geri almak mümkün değildir. Bu alenileşmeden sonra eser sahibinin hakları aynı eserin sonraki yayınlarında yalnızca mali haklar yönünden korunabilecektir. Bunun sebebi alenileştirme kapsamında eserin umuma arz edilmesinin yalnızca bir defa gerçekleşebiliyor olmasıdır.

Adın Belirtilmesi Yetkisi

Eserin umuma arzını tamamlayan diğer bir manevi hak olan adın belirtilme yetkisi 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Adın Belirtilmesi Salahiyeti başlıklı 15. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili hüküm uyarınca eseri, sahibinin adı veya müstear adı (takma ad) ile veya adsız olarak umuma arz etme veya yayımlama hususunda karar verme yetkisi münhasıran eser sahibine ait olacaktır.

Bir güzel sanat eserinden çoğaltma ile elde edilen kopyalarla işlenmenin aslı veya çoğaltılmış nüshaları üzerinde asıl eser sahibinin ad veya alameti, kararlaştırılan veya adet olan şekilde belirtilmeli ve oluşturulan eserin kopya veya işleme olduğu açıkça gösterilmelidir. Ancak bir eserin kimin tarafından oluşturulduğunun ihtilaflı olması halindeyse veya herhangi bir kimse eserin sahibi olduğunu iddia ediyorsa buna ilişkin hakkın tespiti mahkemeden talep edilebilecektir.

Eser niteliğindeki mimarı yapılarda ise yazılı istem üzerine eserin görülen bir yerine eser sahibinin uygun göreceği malzeme ile silinmeyecek bir biçimde eser sahibinin adı yazılabilecektir.

Yukarıda belirtildiği üzere eser sahibi, adın belirtilmesi yetkisini kullanarak adını belirtip belirtmemekte karar verebilecek, bu yetki kapsamında gerçek adı yerine müstear ad da kullanabilecektir. 

Adın belirtilmesi yetkisi, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 15. Maddesinin yanısıra, İktibas Serbestisi başlıklı 35. ve Gazete Münderecatı başlıklı 36. maddesinde de düzenleme alanı bulmuştur İlgili maddeler kapsamında, bilgi içeren yazılarda eseri meydana getirene atfedilerek adının belirtilmelidir, bu atfın yapılmaması intihali ortaya çıkaracak ve atfı yapmayan kişiye özgü olarak intihal yaptırımı uygulanabilecektir.

Eserde Değişiklik Yapılmasını Menetme Yetkisi

Eserde değişiklik yapılmasını menetme hakkı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 16. maddesinde sayılan eser sahibine ait diğer bir manevi haktır. İlgili hüküm ile eser sahibinin izni olmadıkça eserde veyahut eser sahibinin adında kısaltmalar, ekleme ve başka değiştirmeler yapılaması yasaklanmıştır.

Ancak kanunun veya eser sahibinin müsaadesiyle bir eseri işleyen, umuma arz eden, çoğaltan, yayımlayan, temsil eden veya başka bir suretle yayan kimse; işleme, çoğaltma, temsil veya yayım tekniği icabı zaruri görülen değiştirmeleri eser sahibinin hususi bir izni olmaksızın da yapabilecektir.  Buna karşılık eser sahibi kayıtsız ve şartsız olarak yazılı izin vermiş olsa dahi kendisinin şeref ve itibarını zedeleyen veya eserin mahiyet ve hususiyetlerini bozan her türlü değişikliği menetme hakkını haizdir. Menetme hakkından vazgeçmeyi sonucunu ortaya koyan sözleşmeler hükümsüz sayılacaktır.

Asıllarından Geçici Süre Yararlanma Yetkisi

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda sayılan manevi hakların sonuncusu Eser Sahibinin Zilyet ve Malike Karşı Hakları başlığıyla 17. maddede düzenlenmiştir. Bu hak eser sahibinin “esere ulaşım hakkı” olarak açıklanmaktadır. İlgili hüküm uyarınca eser sahibi gerekli durumlarda aslın maliki ve zilyedinden, koruma şartlarını yerine getirmek kaydıyla kanun kapsamında sayılan güzel sanat eserlerinin ve yazarlarla bestecilerin el yazısıyla yazılmış eserlerinin asıllarından geçici bir süre için yararlanmayı talep etme hakkına sahiptir. Eser sahibinin bu hakkı, bu eserlerin ticaretini yapanlar tarafından eseri satın alan veya elde eden kişilere müzayede ve satış kataloğu veya ilgili belgeler ile açıklanmaktadır.

Kanun kapsamında sayılan güzel sanat eserleri, estetik değere sahip olan; 

  1. Yağlı ve suluboya tablolar; her türlü resimler, desenler, pasteller, gravürler, güzel yazılar ve tezhipler, kazıma, oyma, kakma veya benzeri usullerle maden, taş, ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen eserler, kaligrafi, serigrafi, 
  2. Heykeller, kabartmalar ve oymalar

Olarak sayılmaktadır.

Yazarlarla bestecilerin el yazısıyla yazılmış eserleri ise;

  1. Herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları,
  2. Bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleriyle, her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projeleri

olarak gösterilmektedir.

Aslın maliki, eser sahibi ile yapmış olduğu sözleşme şartlarına göre eser üzerinde tasarruf edebilecek olsa da eseri bozamayacak, yok edemeyecek ve eser sahibinin haklarına zarar veremeyecektir.

Eser tek ve özgünse, eser sahibi kendisine ait tüm dönemleri kapsayan çalışma ve sergilerde kullanmak amacıyla, koruma şartları yerine getirerek iade edilmek üzere eseri isteyebilecektir.

Yukarıda hukuki açıdan önem ihtiva eden “Fikir ve Sanat Eserleri Üzerinde Manevi Haklar” konusu genel bir çerçeveyle açıklanmıştır. “Fikir ve Sanat Eserleri Üzerinde Manevi Haklar” konusu oldukça önemli ve hukuki danışmanlık alınması gereken başlıca konulardan biridir. Daha fazla bilgi ve danışmanlık için hukuk büromuzla iletişime geçebilirsiniz.

AEY Legal

AEY Legal, faaliyet göstermekte olduğu Fikri Mülkiyet Hukuku, E-Ticaret ve Bilişim Hukuku, Veri Koruma ve Siber Güvenlik Hukuku, Ticaret ve Şirketler Hukuku, Sözleşmeler Hukuku, Freelancer Hukuku, Tüketici Hukuku, Start-up Hukuku, Reklam ve Medya Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk dalında ulusal ve uluslararası düzeydeki uyuşmazlık ve ihtilaflarla ilgili olarak Hukuki Danışmanlık, Uyum Yönetimi & Regülasyon, Dava Takibi & Uyuşmazlık Çözümü hizmetlerini müvekkillerine sunmaktadır.

Mesaj Gönder!
Scan the code