Skip to main content
Ticaret Hukuku

Haksız Rekabetin Men’i Davası

Yazar 28 Temmuz 2022Ekim 3rd, 2023No Comments9 dakikalık okuma
haksız rekabetin men'i davası - haksız rekabet davası

Ticaret Hukukunda aynı alanda faaliyet gösteren tacirler arasında rekabet kaçınılmazdır. Rekabet kural olarak serbest olmakla birlikte, tacirlerin rekabet hususunda dikkat etmeleri gereken bazı noktalar vardır. Bu noktaların ihlali rekabet yasağının da ihlali anlamına gelir. Rekabet kurallarının ihlal edilmesi halinde haksız rekabet söz konusu olmaktadır. Bu durum da haksızlığa uğrayan tacirlerin birtakım yasal haklara sahip olması anlamına gelir. Bu yasal haklardan biri de haksız rekabetin men’i davasıdır. Bu yazımızda haksız rekabetin men’i davasını inceleyeceğiz.

Haksız Rekabet Nedir?

Haksız rekabeti, temel itibarıyla kanunlarla sınırları çizilen rekabet sınırlarının dışına çıkılarak diğer kişi ya da şirketlerin yasal haklarının suiistimal edilmesi ve bu yolla haksız yere menfaat elde etmek olarak tanımlayabiliriz. Hukuka ve ahlâk kurallarına aykırı davranışlarla rakiplerine karşı çıkar elde etmek ve onların itibarını zedelemek, zarar görmelerine neden olmak haksız rekabetin kapsamına girer.

Haksız rekabet ilk olarak Türk Borçlar Kanunu’nda yer almış, daha sonra daha detaylı hükümler ile Türk Ticaret Kanunu’nda yer bulmuştur. Genel itibarıyla haksız rekabet, bu kapsama giren hareketler sonucunda mağduriyet yaşayan rakiplerin ve bunlarla birlikte ilgili alanda faaliyet gösteren kişi ve şirketlerin çıkarlarını koruyan diğer kurum ve kuruluşların da koruma talep edebilmelerine imkân sağlayan bir müessese niteliği taşımaktadır. Rekabet kurallarına aykırı hareketleri olan kişi veya şirketlerin, haksız rekabet kurallarına istinaden yapmış oldukları eylemleri yapmaktan yasaklanmaları, meydana getirmiş oldukları zararları gidermeleri gibi şeyler yapmaları bu yolla mümkün olmaktadır.

Haksız Rekabetin Şartları

Haksız rekabete ilişkin ilk düzenleme Borçlar Kanunu’nda yer almaktadır. Kanun’un ilgili maddesine göre, gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilanların yapılması ya da dürüstlük kurallarına aykırı diğer davranışlarda bulunulması yüzünden müşterileri azalan veya onları kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişiler, bu davranışlara son verilmesini ve kusurun varlığı hâlinde zararının giderilmesini isteyebilmektedir. Kanun, Türk Ticaret Kanunu’ndaki hükümleri saklı tutmaktadır. Bu nedenle Ticaret Kanunu’ndaki hükümlere de ayrıca bakılması gerekir.

Türk Ticaret Kanunu, haksız rekabeti ilgili maddesinde direkt olarak tanımlamamakla birlikte, hangi davranışların haksız rekabet kapsamına girebileceğini yer vermiştir. Buna göre, rakipler arasındaki veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Kanun burada haksızlık oluşturan davranış ve eylem biçimlerini sınırlı olarak saymamış olup bu kapsama giren her türlü davranış ve eylemi haksız ve hukuka aykırı olarak kabul etmiştir. Kanun’un devam eden maddelerinde ise örnek yoluyla hangi hallerin haksız rekabet kapsamına girebileceği ayrıntılı bir şekilde sayılmıştır.

Haksız Rekabetin Unsurları

Kanun’daki tanıma göre, haksız rekabet için ilk olarak ortada aldatıcı veya dürüstlük kurallarına aykırı davranışlar ve/veya ticari uygulamalar olması gerekir. Bunların aynı alanda faaliyet gösterenler, ticaret yapanlar veya tedarikçilerle müşteriler arasındaki ticari ilişkileri etkilemesi gerekir. Kanun, aşağıdaki başlıca hallerin varlığı halinde haksız rekabet koşullarının var olduğu kabul etmektedir.

  1. Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar: Kanun bu bent altında haksız rekabet olarak kabul edilebilecek halleri detaylıca açıklamaktadır. Başka bir firmanın bizzat kendisini ya da ürünlerini kötüleyen, aşağılayan reklamlar yapmak, alanında çeşitli konularda sertifika vb. belge olmamasına rağmen varmış gibi göstermek, alanında çok saygın bir markaya kasıtlı olarak benzemeye çalışarak bu markanın isminden yararlanmaya çalışmak gibi halleri buna örnek verebiliriz.
  2. Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek: Bir işlem yapmak isteyen müşterisine, daha önceden başka bir firmayla yapmış olduğu işlemi iptal ettirmesini, sözleşmeden dönmesini şart koşmak, bu sözleşmelere aykırı hareketler yapmasını istemek gibi halleri örnek olarak gösterebiliriz.
  3. Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak: Başka birisi tarafından geliştirilen bir ürünü gerekli yasal izinleri temin etmeden çoğaltarak kendi adına pazarlamak ve menfaat elde etmek gibi davranışlar bu kapsama girer.
  4. Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek: Özellikle de gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren kişi/şirketler haksız rekabet hükümlerini ihlal etmiş sayılır.
  5. İş şartlarına uymamak: Özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar haksız rekabet hükümlerini ihlal etmiş sayılır.
  6. Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak: Kanun veya sözleşme hükümlerine aykırı genel işlem şartlarının kullanılması da yasak kapsamına girmektedir.

Haksız Rekabetin Men’i (Yasaklanması)

Haksız rekabet yasaklarının ihlaliyle karşılaşan kişiler, haksızlığın giderilmesine yönelik talepte bulunma hakkı elde eder. Kanun, bu durumda haksız rekabet ihlali nedeniyle mağdur olan kişilere çeşitli yollara başvurma hakkı tanımıştır.

Bu yollardan biri haksız rekabetin men’i davasıdır. Haksız rekabetin men’i davası, mevcut haksız rekabet ihlallerine son verilmesi ve ileride tekrarlanmamasına yönelik taleplerin ileri sürüldüğü bir davadır. Bu davada, kural olarak ortada bir haksız rekabet ihlalinin bulunması gerekmektedir. Haksız rekabetin men’i davası ile, bu ihlale son verilmesi ve ileride de tekrarlanmaması talep ve dava edilir.

Bu dava, niteliği itibarıyla bir eda davasıdır. Bu itibarla karşı taraftan mevcut ihlal oluşturan eylemlerine son vermesi ve ileride tekrarlamaması talep edilmektedir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilirse, karşı taraf eylemlerine son vermek ve ileride tekrarlamamakla yükümlü olur.

Haksız Rekabetin Men’i Davası

Haksız rekabetin men’i davası açılabilmesi için, yukarıda da belirttiğimiz ortada mevcut bir haksız rekabet yasağının ihlali anlamına gelen bir eylemin ve/veya işlemin varlığı gerekir. Bu ihlalli eylemler, dava açıldığı sırada da mevcut olmalıdır. Ayrıca ileride tekrarlama ihtimalinin de mevcut olması gerekir. Bu ihlaller devam ettiği sürece dava açma hakkının kaybı söz konusu olmaz. İhlalin fiilen sona erdiği tarih itibarıyla dava açma hakkı da sona erer.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bir kararında haksız rekabetin men’i davasında zamanaşımının kural olarak söz konusu olmadığını, haksız rekabet yasağının ihlalini oluşturan hareketler devam ettiği sürece men davalarının da varlığını sürdüreceğini, hareketlerin fiilen sona ermesi ile dava hakkının da kaybedileceğini içtihat etmiştir (bkz: Yargıtay HGK, 19/11/1969 tarihli, E.485/K.130 sayılı kararı)

Keza Yargıtay 11. Hukuk Dairesi de bir kararında haksız rekabete yol açan unvanın kullanılmaya devam edilmesinin, taleplerin zamanaşımına uğramasını engellediğini içtihat etmiştir (bkz: Yargıtay 11. HD. 25/06/1992 tarihli, 1991/993 E. 1992/2689 K. sayılı kararı)

Haksız rekabetin men’i davası, önleyici nitelikli bir dava olduğundan karşı tarafın kusurlu olmasına gerek bulunmamaktadır. Bu dava, ileriye yönelik tedbir mahiyetli bir yapmama emri içerir. Aleyhine karar verilen taraf, haksız rekabet olarak değerlendirilen eylem ve işlemleri yapamaz. Karara rağmen ihlalin devam etmesi halinde, sorumluları hakkında İcra ve İflas Kanunu’na göre işlemler uygulanabilecektir.

Haksız rekabetin men’i davasına ilişkin yazılmış olan bu yazı, konuyla ilgili genel bilgilendirme amacıyla yazılmış olup herhangi bir hukuki tavsiye içermemektedir. Hukuki bir sorununuz varsa mutlaka uzman bir Ticaret Hukuku avukatından profesyonel destek almanızı öneririz. Haksız rekabet davaları için büromuza iletişim sayfası üzerinden ulaşabilirsiniz.

AEY Legal

AEY Legal, faaliyet göstermekte olduğu Fikri Mülkiyet Hukuku, E-Ticaret ve Bilişim Hukuku, Veri Koruma ve Siber Güvenlik Hukuku, Ticaret ve Şirketler Hukuku, Sözleşmeler Hukuku, Freelancer Hukuku, Tüketici Hukuku, Start-up Hukuku, Reklam ve Medya Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk dalında ulusal ve uluslararası düzeydeki uyuşmazlık ve ihtilaflarla ilgili olarak Hukuki Danışmanlık, Uyum Yönetimi & Regülasyon, Dava Takibi & Uyuşmazlık Çözümü hizmetlerini müvekkillerine sunmaktadır.

Scan the code