
İçindekiler
Ticaret Hukukunda aynı alanda faaliyet gösteren tacirler arasında rekabet kural olarak serbesttir. Bununla birlikte, tacirlerin rekabet hususunda dikkat etmeleri gereken bazı noktalar vardır. Bu noktalar rekabet yasağı olarak bilinir. Rekabet yasağının ihlali halinde haksız rekabet söz konusu olmaktadır. Haksız rekabetin varlığı halinde haksızlığa uğrayan kişiler birtakım yasal haklara sahip olur. Bu yasal haklardan biri de haksız rekabetin ref’i davasıdır. Bu yazımızda haksız rekabetin ref’i davasını inceleyeceğiz.
Haksız Rekabetin Tanımı
Haksız rekabeti, temel itibarıyla kanunlarla sınırları çizilen rekabet sınırlarının dışına çıkılarak diğer kişi ya da şirketlerin yasal haklarının suiistimal edilmesi ve bu yolla haksız yere menfaat elde etmek olarak tanımlayabiliriz. Hukuka ve ahlâk kurallarına aykırı davranışlarla rakiplerine karşı çıkar elde etmek ve onların itibarını zedelemek, zarar görmelerine neden olmak haksız rekabetin kapsamına girer. Bu konudaki ilk yasal düzenlemeler Türk Borçlar Kanunu’nda yer almıştır. Daha sonra daha detaylı hükümler ile Türk Ticaret Kanunu’nda da yer bulmuştur. Bu kapsama giren hareketler sonucunda mağduriyet yaşayan rakiplerin ve bunlarla birlikte ilgili alanda faaliyet gösteren kişi ve şirketlerin çıkarlarını koruyan diğer kurum ve kuruluşların da koruma talep edebilmelerine imkân sağlayan bir müessese niteliği taşımaktadır. Rekabet kurallarına aykırı hareketleri olan kişi veya şirketlerin, haksız rekabet kurallarına istinaden yapmış oldukları eylemleri yapmaktan yasaklanmaları, meydana getirmiş oldukları zararları gidermeleri gibi şeyler yapmaları bu yolla mümkün olmaktadır.
Haksız Rekabetin Şartları
Haksız rekabete ilişkin ilk düzenleme Borçlar Kanunu’nda yer almaktadır. Kanun’un ilgili maddesine göre, gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilanların yapılması ya da dürüstlük kurallarına aykırı diğer davranışlarda bulunulması yüzünden müşterileri azalan veya onları kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişiler, bu davranışlara son verilmesini ve kusurun varlığı hâlinde zararının giderilmesini isteyebilmektedir. Kanun, Türk Ticaret Kanunu’ndaki hükümleri saklı tutmaktadır. Bu nedenle Ticaret Kanunu’ndaki hükümlere de ayrıca bakılması gerekir.
Türk Ticaret Kanunu, haksız rekabeti ilgili maddesinde direkt olarak tanımlamamakla birlikte, hangi davranışların haksız rekabet kapsamına girebileceğini yer vermiştir. Buna göre, rakipler arasındaki veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Kanun burada haksızlık oluşturan davranış ve eylem biçimlerini sınırlı olarak saymamış olup bu kapsama giren her türlü davranış ve eylemi haksız ve hukuka aykırı olarak kabul etmiştir. Kanun’un devam eden maddelerinde ise örnek yoluyla hangi hallerin haksız rekabet kapsamına girebileceği ayrıntılı bir şekilde sayılmıştır.
Haksız Rekabetin Unsurları
Kanun’daki tanıma göre, haksız rekabet için ilk olarak ortada aldatıcı veya dürüstlük kurallarına aykırı davranışlar ve/veya ticari uygulamalar olması gerekir. Bunların aynı alanda faaliyet gösterenler, ticaret yapanlar veya tedarikçilerle müşteriler arasındaki ticari ilişkileri etkilemesi gerekir. Kanun, aşağıdaki başlıca hallerin varlığı halinde haksız rekabet koşullarının var olduğu kabul etmektedir.
- Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar: Kanun bu bent altında haksız rekabet olarak kabul edilebilecek halleri detaylıca açıklamaktadır. Başka bir firmanın bizzat kendisini ya da ürünlerini kötüleyen, aşağılayan reklamlar yapmak, alanında çeşitli konularda sertifika vb. belge olmamasına rağmen varmış gibi göstermek, alanında çok saygın bir markaya kasıtlı olarak benzemeye çalışarak bu markanın isminden yararlanmaya çalışmak gibi halleri buna örnek verebiliriz.
- Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek: Bir işlem yapmak isteyen müşterisine, daha önceden başka bir firmayla yapmış olduğu işlemi iptal ettirmesini, sözleşmeden dönmesini şart koşmak, bu sözleşmelere aykırı hareketler yapmasını istemek gibi halleri örnek olarak gösterebiliriz.
- Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak: Başka birisi tarafından geliştirilen bir ürünü gerekli yasal izinleri temin etmeden çoğaltarak kendi adına pazarlamak ve menfaat elde etmek gibi davranışlar bu kapsama girer.
- Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek: Özellikle de gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren kişi/şirketler haksız rekabet hükümlerini ihlal etmiş sayılır.
- İş şartlarına uymamak: Özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar haksız rekabet hükümlerini ihlal etmiş sayılır.
- Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak: Kanun veya sözleşme hükümlerine aykırı genel işlem şartlarının kullanılması da yasak kapsamına girmektedir.
Haksız Rekabetin Ref’i
Arapça bir kelime olan ref, bir şeyi ortadan kaldırmak anlamına gelir. Ticaret Hukuku bağlamında haksız rekabetin ref’ini, haksız rekabet oluşturan eylemlerin ortadan kaldırılması olarak tanımlayabiliriz. Türk Ticaret Kanunu’na göre, haksız rekabetin ref’i ile şu talepleri ileri sürmek mümkündür:
- Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması,
- Haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhası (bazı hallerde)
Bu taleplerin icrasını sağlamak için haksız rekabetin ref’i davasının açılması gerekir. Haksız rekabetin ref’i davası, haksız rekabet nedeniyle meydana gelen durumu ortadan kaldırarak eski haline döndürür. Bu dava için ortaya bir zarar çıkma riskinin varlığı yeterlidir. Mevcut bir zararın bulunmasına veya rekabet yasağını ihlal eden kişinin kusurlu olmasına gerek yoktur. Haksız rekabet olarak kabul edilen bir eylem ve bu eyleme bağlı zarar riski mevcut olmalıdır.
Haksız rekabetin ref’i mevcut olan bir haksız rekabetten kaynaklanır. Mevcut olmayan ya da mevcut olma ihtimali olan eylemler için söz konusu değildir. Öte yandan haksız rekabetin ref’i, haksız rekabet oluşturan eylemin kendisine dair bir yaptırım da sağlamaz. Bu eylemin sonucu olan maddi duruma yöneliktir. Haksız rekabet oluşturan eylem için, bu eylemin yasaklanması için haksız rekabetin men’i davasının açılması gerekir. Bu konu hakkında daha fazla bilgi için şu yazımıza göz atabilirsiniz. Keza yalnızca bu eylemin tespiti amacına yönelik olan haksız rekabetin tespiti davası da mevcuttur. Aynı zamanda eğer maddi veya manevi bir tazminat söz konusu ise haksız rekabet tazminat davası da gündeme gelebilecektir.
Haksız Rekabetin Ref’i Davası
Haksız rekabetin ref’i davasının açılabilmesi için haksız rekabetten kaynaklı bir zararın oluşma ihtimalinin varlığı gerekir. Hâlihazırda haksız rekabet oluşturan bir eylemin varlığına gerek yoktur. Ancak mevcut bir eylem varsa bu eylemin yasaklanması uygun olacaktır. Bunun için davada ayrıca men talebinde de bulunabilirsiniz.
Haksız rekabetin ref’i davasında mahkeme, haksız rekabet oluşturan eylemden kaynaklı zararın ortadan kaldırılmasına karar verir. Örneğin bir şirketin taklit ederek ürün satışı yapan firmanın, sattığı ürünlerin toplatılmasına karar verilmesi mümkündür. Fakat bu örnekte, ürünleri toplamadan da haksız rekabetin ref’i mümkünse o yolun tercih edilmesi gerekir. Mesela ürünler üzerindeki haksız rekabete sebep olan ibare kaldırılabiliyorsa, haksız rekabetin bu şekilde ref’i gerekir. Zararın ref’i için ürünlerin imhası gerekiyorsa, ürünlerin imhasına karar vermek gerekir. Kanun bu halleri detaylı olarak saymamıştır. Bu nedenle haksız rekabetin ref’i noktasında mahkemelerin genel ilkelere göre takdir hakları vardır.
Mesela Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, bir kararında davacılar tarafından üretilerek satışa sunulan malların, davalılar tarafından tekrar satışa sunulması nedeniyle davacıların dava hakkı olduğunu içtihat etmiştir (01/05/2001 tarihli, 1828/3262 sayılı karar). Bir başka kararında ise başkasına ait gaz tüplerinin ticari amaçla bulundurulmasının veya satılmasının haksız rekabet olacağını belirtmiştir (28/10/1993 tarihli, 384/6893 sayılı karar).
Haksız rekabetin ref’i davasına ilişkin bu yazımız, konuyla ilgili genel bilgilendirme amaçlıdır. Herhangi bir hukuki tavsiye içermemektedir. Hukuki bir sorununuz varsa mutlaka uzman bir Ticaret Hukuku avukatından profesyonel destek almanızı öneririz. Haksız rekabet davaları için büromuza iletişim sayfası üzerinden ulaşabilirsiniz.