Skip to main content
Borçlar HukukuTicaret Hukuku

Mal Değişim Sözleşmesi

Yazar 17 Ekim 2022Ekim 3rd, 2023No Comments10 dakikalık okuma
Mal Değişim Sözleşmesi

Mal değişim sözleşmesi diğer adıyla trampa sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu‘nda yer alan bir sözleşme çeşididir. Türk hukuku sözleşme yapma konusunda kişilere geniş özgürlük tanımakla birlikte mal değişim sözleşmesi gibi bazı sözleşme tiplerini bizzat kanuni olarak düzenlemiştir. Ancak çeşitli kanunlarda belirtilen sözleşmeler sınırlı sayıda değildir. 

Herhangi bir kanunda geçerlilik şartları belirlenmemiş spesifik konularda da sözleşme yapılması hukuk sistemimizde serbesttir. Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen bu sözleşmenin önemi büyüktür. Trampa sözleşmesinde esasen taraflar ellerinde bulundurdukları malları değiştirmektedir. Bu sözleşmenin edimlerinde para alış-verişi yoktur. Taraflar için devredilmesi kararlaştırılan mal ne ise o malın değişimi söz konusudur. 

Çok basit düzeyde düşünecek olursak trampa sözleşmesinin temelinde takas vardır. Takas yolu ile alışveriş, paranın henüz mevcut olmadığı dönemlerde ticari hayatın önemli bir unsuru idi. Mal değişim sözleşmesi için denilebilir ki insanlık tarihinin en eski sözleşmelerinden birisidir. 

Vaktiyle bu sözleşme yazılı olarak değil şifahi (sözlü) olarak yapılmaktaydı. Çünkü hukuk kuralları ilk zamanlarda yazısız idi. Hukuk kuralları toplumsal düzenin ve insanların yaşayış şekillerinden yola çıkılarak düzenlenip yazılı hale getirilen kurallardır. Hukuk kurallarının temelinde taraflar arasındaki güç ve dengeyi korumak, eşitliği sağlamak vardır. Bugün sözleşmelerin hukuki düzenlemesi ve yaptırımları da yine taraflar arasındaki denge eşitliğini korumak için vardır.

Mal Değişim Sözleşmesi Nedir?

Mal değişim sözleşmesi en yalın hali ile herhangi bir veya birden fazla malın bir başkasına verilmesinin karşılığında, karşı tarafın da o malın ekonomik değerine denk bir veya birden fazla malı vermesi ile oluşan sözleşmedir. Değişim sırasında bahsi geçen malların mülkiyeti ve zilyetliği de karşı tarafa geçmektedir. Mülkiyet hakkı bir eşyanın sahibi olma hakkını ifade eder. Zilyetlik ise o mala fiili olarak hakimiyet kurulmasını ifade eder. Zilyetlik, bir eşyayı elinde bulundurma durumudur. Ancak her zaman mülkiyet ile aynı anlamı ifade etmez.

Trampa sözleşmesinde taraflardan her biri taahhüt ettikleri malı karşı tarafa vermekle yükümlüdür. Bu durumda sözleşmenin her bir tarafı aynı anda hem alacaklı hem de borçlu sıfatını taşıyacaktır. Trampa sözleşmesinin edimleri arasında para bulunmamaktadır. Eğer para edimi bulunacak olsa idi o vakit bu sözleşme satım sözleşmesi olacaktı. Ancak satım sözleşmesi ve trampa birbiri ile benzerlik gösterse de çok farklı sözleşmelerdir.

Mal değişimi sözleşmesinde edim olarak kararlaştırılan mallar ekonomik olarak birbiri ile denk olacak mallar olmalıdır. Aksi durum hakkaniyet ilkesine aykırılık teşkil edecektir.

Mal değişim sözleşmesi taraflara bir mülkiyeti devretme borcu doğurur. Her iki tarafta sözleşme ile taahhüt ettikleri malı karşı tarafa devretme borcu altına girer. Bu sözleşme ile her zaman yalnızca malın devri söz konusu olmaz. Tarafların anlaşmasına göre trampa sözleşmesi ile karşılıklı olarak hukuki haklar da devredilebilir. Devri söz konusu olan şey ne olursa olsun artık malikinin elinden çıkar ve yeni malik karşı taraf olur.

Mal değişim sözleşmesine konu olan şeyler taşınır mallar olduğu kadar taşınmaz mallar da olabilir. Sözleşme bu yönüyle satım sözleşmesine benzer niteliktedir.

Mal Değişim Sözleşmesinin Özellikleri

Anılan sözleşme için her iki tarafa da hem alacaklı hem borçlu olma özelliği yükler demiştik. Bu yönüyle trampa sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler grubunda yer alır. Bu sözleşmeler karşılıklı hukuki ifadeyle ivazlı sözleşmelerdir. 

Trampa sözleşmesinde kural olarak para edimi bulunmamaktadır. Ancak sözleşmeye konu malların ekonomik değeri birbirine denk değilse para edimi söz konusu olabilir. Taraflar arasında hakkaniyeti gözetmek amacıyla ekonomik değeri az olan mal için para edimi belirlenebilir. Uygulamada bu paranın adı denklik parasıdır. Her halükârda bu para sözleşmenin asli edimi değildir. Denklik parası ancak yan edim hükmündedir. Çünkü sözleşmenin asli edim yükümlülüğü olması halinde sözleşmenin türü değişmiş olacaktır.

Bahsi geçen sözleşme ile satım sözleşmesi aynı şeyler değildir. Ancak trampaya uygun düştüğü ölçüde satım sözleşmesinin hükümleri uygulanabilir. Kanun bu konuda bir uygulama alanı tanımıştır. 

Sözleşme genel olarak herhangi bir şekle tabi kılınmamıştır. Eğer sözleşmenin konusunu taşınır mallar oluşturacaksa sözleşme özgürlüğü kapsamında bir şekil şartı mevcut değildir. Ancak sözleşmenin konusunu taşınmaz mallar oluşturur ise sözleşme resmi yazılı şekilde yapılmalıdır. Aksi halde sözleşme geçersiz sayılacaktır. Taşınmazlar söz konusu olduğunda resmi yazılı şekilde olması oldukça mühimdir zira sözleşmede taşınmaz devri için tek bir edim bile olsa yine de resmi yazılı şekilde yapılması zorunludur. Konuyla ilgili Yargıtay içtihatlarına bakıldığı zaman da eğer bir taşınmaz tescil edilecekse o vakit bu sözleşmenin şekil şartına uyularak yapılması gerektiği belirtilmektedir. Bu koşula uygun olarak yapılmamış mal değişim sözleşmesinin geçerli olamayacağı bildirilmiştir*. Trampa sözleşmesinin geçerlilik şekilleri konusunda bir problem yaşamamak adına hukuki destek almakta fayda vardır. Tarafların hukuki haklarını tam olarak bilmesi ve uygulaması kendi yararlarına olacaktır.

Mal Değişim Sözleşmesinin Geçerlilik Şartları 

Mal değişimi sözleşmesinin kurulması için iki taraf ve bu iki tarafın birbirine uygun ve karşılıklı olacak şekilde açıklamış olduğu irade beyanı gerekir. Sözleşmenin kurulabilmesi için her iki tarafın da belli edimleri yerine getireceğini taahhüt etmiş olması gerekir. Asli edimlerin belli olması sözleşmenin kurulabilmesi için bir geçerlilik şartıdır. Çünkü bu sözleşmede asli edim olarak bir mal veya hakkın devri taahhüt edilmemiş onun yerine karşılık olarak para ödenmesi taahhüt edilmişse bu sözleşme artık trampa olmayacaktır. Bu sözleşme satım sözleşmesine dönüşecektir. Mal değişimi sözleşmesinin türünü koruyabilmek için mutlaka edimlerin ne olduğu açıkça belirlenmiş olmalıdır. 

Anılan sözleşmenin kurulabilmesi için herhangi bir şekil şartı aranmamaktadır. Kanun bu sözleşme için taraflara özgürlük alanı tanımıştır. Ancak sözleşmenin bir hukuki danışmanlık altında ve yazılı olarak yapılması tarafların haklarını koruması amacıyla önemlidir. Uyuşmazlık halinde yazılı sözleşme ispat niteliği taşıyacaktır. Bu sebeple sözleşmenin adi yazılı olarak yapılması da önemli ve yeterlidir.

Satım Sözleşmesinden Farkları 

Sözleşmeler iki taraflı olarak kurulan hukuki işlemlerdir. Ancak bir sözleşmenin kurulabilmesi için karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları gerekir. Her sözleşmenin konusu, içeriği ve niteliği birbirinden farklıdır. Trampa ile satım sözleşmeleri de birbirleri ile benzer özellikler gösterse de nihayetinde farklı birer sözleşme türüdür. 

Bu iki sözleşmeyi birbirinden ayıran en temel unsur edimler arasındaki farklılıktır. Satım sözleşmesinde alıcı taraf satıcı tarafa alacağı mal veya hizmet karşılığında para ödemeyi vaat etmektedir. Ancak mal değişim sözleşmesinde her iki taraf için de para ödeme vaadi ve yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu sözleşmede tarafların her ikisi de birbirlerine bir mal veya hakkı devretme borcu altındadır. 

İki sözleşme arasındaki farklara bir örnek de tarafların yüklendikleri sorumluluklardır. Satım sözleşmesinde taraflardan birisi satıcı birisi ise alıcı olarak nitelik gösterir. Oysa mal değişim sözleşmesinde tarafların her ikisi de hem satıcı hem de alıcı statüsündedir. 

Satım sözleşmesine uygulanacak hükümler Türk Borçlar Kanunu’nda belirlenmiştir. Aynı şekilde trampaya da uygun düştüğü ölçüde satım sözleşmesinin hükümleri uygulanacak hükmü getirilmiştir. Ancak trampa için Türk Ticaret Kanunu’nda tacirler için belli hükümler istisna ve saklı tutulmuştur. Her iki sözleşmeye de uygulanacak kanun hükümleri tamamen aynı değildir. 

Mal değişim sözleşmesi yaparken haklarınızın tam ve doğru olarak korunabilmesi için mutlaka bir hukuk bürosundan yardım ve danışmanlık almanızda fayda vardır. Zira bu yardım ile öngöremediğiniz ancak sizin için gerekli hususların atlanmamasını sağlamış ve kendinizi garanti altına almış olursunuz.

* İlgili Yargıtay kararı 14.Hukuk Dairesi tarafından 2006/5769 E. Ve 2006/7248 K. Numaralı ve 21.06.2006 tarihinde verilen Mal değişim sözleşmesinin tabi olduğu hükümler kararıdır.

AEY Legal

AEY Legal, faaliyet göstermekte olduğu Fikri Mülkiyet Hukuku, E-Ticaret ve Bilişim Hukuku, Veri Koruma ve Siber Güvenlik Hukuku, Ticaret ve Şirketler Hukuku, Sözleşmeler Hukuku, Freelancer Hukuku, Tüketici Hukuku, Start-up Hukuku, Reklam ve Medya Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk dalında ulusal ve uluslararası düzeydeki uyuşmazlık ve ihtilaflarla ilgili olarak Hukuki Danışmanlık, Uyum Yönetimi & Regülasyon, Dava Takibi & Uyuşmazlık Çözümü hizmetlerini müvekkillerine sunmaktadır.

Scan the code