Skip to main content
Fikri Mülkiyet Hukuku

Marka Hukuku Kapsamında İnhisari Olmayan Lisans Sözleşmesi

Yazar 9 Kasım 2022Ekim 3rd, 2023No Comments8 dakikalık okuma
Marka Hukuku Kapsamında İnhisari Olmayan Lisans Sözleşmesi

İnhisari olmayan lisans sözleşmesinden bahsetmeden önce bu konu kapsamında genel bir bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Bu yüzden, konuya 6769 sayılı (SMK) Kanun maddesiyle başlamak yerinde olacaktır. Bu kanunun 148. maddesinde sınai olan mülkiyet haklarımızın haciz veya benzeri işlemlerle ele alınabileceği düzenlenmektedir. Bu işlemlerden bir tanesi olan işlem ise marka hakkının da lisans konusu olmasıdır. İnhisari olmayan lisans sözleşmesi ile de ilişkilendirebileceğimiz madde 24 bunu açıkça belirtmiştir. Burada belirtilen özetle, marka hakkının tamamının veyahut bir kısmının lisans sözleşmesi ile ilişkilendirilebilmesidir. Anlıyoruz ki, markaların kullanım haklarının da devri olabilir. Ancak, bunun için garanti markası olmaması gerekmektedir. Eğer, bu konuda bilgi almak istiyorsanız kesinlikle bir hukuk bürosuna gitmeniz önerilmektedir. En etkilisi ise, sizinle bir marka avukatının ilgilenmesi olacaktır.

İnhisari olmayan lisans sözleşmesi veyahut inhisari olmayan lisans sözleşmesi şartları ya da inhisari olmayan lisans sahibinin dava açma hakkı hakkında detaylı bilgiye inmeden önce bahsedilmesi gereken bazı konular vardır. Markalar konusunda lisans devir ya da miras aracılığı ile intikalden farklıdır. Çünkü, devir veya miras konusunda söz konusu olan hakkın kendisi üçüncü bir diğer kişiye geçmektedir. Ancak, lisans verildiği zaman lisansa sahip olan kişi sadece bu markayı kullanabilecektir. Yani, bu markanın kullanım hakkını elde edecektir. Devir, miras ya da lisans konusunda detaylı bilgi almak için en güvenilir yol bir marka avukatı bulmanız olacaktır. Bazı avukatlar bu konularda emsallerden oldukça yararlanmaktadır. Böyle olduğu zaman, inhisari olmayan lisans sözleşmesi Yargıtay kararları veya inhisari olanlar hakkında bir araştırma yapacaklardır.

Markanız hakkında bir lisans sözleşmesi olacaksa markanın tescilli ya da tescilsiz olmasının zorunluluğu yoktur. Her iki türde lisans sözleşmesine konu olabilir. Zaten, marka avukatı ile görüştüyseniz bu bilgi en başlarda sizlerle paylaşılmış olacaktır. Bir zorunluluk olmayabilir ancak, eğer markanız tescilsiz ise lisans sözleşmeniz sicile işlenemeyecek. Yani, tescil sağlanamayacak. Tescil sağlanamadığından dolayı ise, lisans sözleşmesine bir koruma da sağlanamayacak. 

Marka avukatı ile görüşme sağladıysanız size inhisari olmayan lisans sözleşmesi hakkında bilgi verirken lisans sözleşmelerinin taraflarından da bahsedecektir. Bu tarafların lisans alan veya veren olduğunu bilmek sizler için iyi olacaktır. Genelleme yapacak olursak, marka sahibi lisansı veren olmaktadır. Lisans alan kişi ise, tüzel kişi de gerçek kişi de olabilmektedir. Kişi sayısının fazla olması da burada bir engel teşkil etmemektedir. Lisans alan taraf lisans sözleşmesi kapsamında temel bir yükümlülük altındadır. Bu, bedel belirlendi ise bu bedeli ödemektir. 

Sınırlandırma

Peki lisans sözleşmesi sınırlandırılabilir mi? Marka avukatı bu sorularınızı en doğru şekilde cevaplayacaktır. Ancak, cevap bilinmelidir ki; sınırlandırma yapılabilir. İnhisari olmayan lisans sözleşmesi konusunda ilerlerken lisans sınırlandırması bilmek de önemlidir. Lisans, genellikle Türkiye’deki her yeri kapsayacak bir biçimde verilmektedir. Fakat, sözleşmede aksi kararlaştırılabilir ve sadece bazı bölgeler ile bu lisans sınırlandırılabilir.

Lisans sözleşmesinin süresi konusuna da değinmek gerekir. Bu süreyi taraflar serbestçe belirler. Süresiz bir belirleme var ise, doktrinde üst sınırın 10 yıl olduğu görüşü baskındır. 

Marka konusundaki inhisari olmayan lisans sözleşmelerinden bahsedecek iken önce, lisans sözleşmelerinin pratikte iki tarafın ikisine de borç yükleyen sözleşme türlerinden biri olduğunu görmekteyiz. Bir taraf kullanma hakkını verme borcunu üstlenir, diğer taraf ise bedel ödeme borcunu üstlenir. Ancak bedel ödeme borcu olmayan sözleşmeler de bulunmaktadır. Bu konuda bir hukuk bürosuna yolunuzu çevirerek bir marka avukatı ile görüşme sağlamanız önemle tavsiye edilmektedir.

Lisans sözleşmelerinin tescili ve şekli konusunda SMK madde 148’e bakmak gerekmektedir. Bu maddede lisans sözleşmelerinin şeklinin yazılı olması gerektiğini görmekteyiz. Ayrıca, bu bir geçerlilik şartıdır. Bu sözleşmeleri noterde yapmak ispat için etkili olmakla beraber bu bir zorunluluk değildir. Sicile lisans sözleşmelerinin kaydı açıklayıcı bir niteliğe sahiptir. Anlıyoruz ki, bu bir geçerlilik şartı değil ispat konusunda etkili bir yöntemdir.

İnhisari olmayan lisans sözleşmesine ancak bu açıklamalardan sonra değinmek yerinde olacaktır. Lisansların inhisari olan lisans sözleşmesi veyahut inhisari olmayan lisans sözleşmesi olarak ayrıldığını görmekteyiz. İnhisarin varlığı hakkında marka avukatı ile görüşme sağlamanız ve bir hukuk bürosuna müracaat etmeniz sizin için en etkili yöntem olacaktır. İnhisar, lisans verilen tarafların haklarına dair yelpazenin belli olmasını ayrıca lisans verilen haricindeki diğer kişilerin markayı kullanabilmesi hakkında öneme sahiptir. İnhisari olan lisans sadece lisans verilenin marka hakkını kullandığı, lisansı veren tarafın ise bu markaya dair başka bir kişiye bu hakkı veremediği bir çeşididir. İnhisari olmayan lisans sözleşmesinde, lisans veren taraf markayı kullanma hakkına sahip iken ayrıca 3. kişilere de lisansı vermeye yetkilidir. Taraflarca aksi kararlaştırılmadığı müddetçe, mevzuatımızda lisansların inhisari olmadığı bilinmektedir. İnhisari olmayan lisans sözleşmesi Yargıtay kararları araştırması yapmak da sizi bu konuda oldukça geliştirecektir.

Dava Açma Hakkı

İnhisari olmayan lisans sahibinin dava açma hakkı nedir bilmek istiyorsanız bir marka avukatı ile görüşmeniz şiddetle tavsiye edilmektedir. İnhisari olmayan lisans sahibinin dava açma hakkı hakkında bilgi edinmeden önce, inhisari olan lisanslardan bahsedilmelidir. Bu marka sahibi, bu konu hakkındaki haklarına tecavüz oluşturabilecek eylemler ile ilgili yasal haklara sahip olacaktır. Bu yasal haklardan biri dava açma hakkıdır. Bu hak ise, Sınai Mülkiyet Kanununda ilgililere tanınmıştır. Ancak, tekrardan altını çizmemiz gerekir ise, bu hak inhisari lisans sahibi tarafından ileri sürülebilmektedir. İnhisari olmayan lisans sahibinin dava açma hakkı konusuna geldiğimizde de, inhisari olmayan lisans sözleşmesinin önemini iyice anlamış olacağız. Bu tip sözleşmelerde görmekteyiz ki, lisans sahibinin tarafından baktığımızda dava açma hakkının bir sözleşme tarafından sınırlandırma olmadığı takdirde hakka sahip olan tarafından alınan izin dahilinde konu edilebilir. Lisansa sahip olan taraf, marka hakkını elinde bulunduran tarafa bildirimde bulunmalıdır. Kabul edilmeyen bir talep oluşursa veyahut bildirim yapılmasının üzerinden 3 ay geçmiş ve bu hakka sahip olan taraf dava açmamış ise, lisans verilen tarafın bu davayı açabilme yetisi bulunacaktır. Eğer, dava açmak istiyorsanız bir marka avukatı ile görüşmeniz gerekmektedir. Bunun için de bir hukuk bürosuna gitmeniz sizin için faydalı olacaktır. 

Yargıtay Kararları Hakkında

İnhisari olmayan lisans sözleşmesi Yargıtay kararları hakkında araştırma yaptıktan sonra önemli bir karar görmekteyiz. Bu karar; 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/9219 E., 2018/5071 K. Sayılı kararıdır. Özetle, bu kararda inhisari olmayan lisans sözleşmesi konusunda bahsedilen kısım davada inhisari marka sözleşmesi reddi yani iptali hakkında bir talep görülmektedir. Burada iptal isteminin sebebinin bedel ödenmemesi olarak gösterildiğini görmekteyiz. Ancak, yukarıda da bahsettiğimiz üzere ödeme süreye bağlanmayabilirdi. Bu sebepten ötürü dava reddedilmiştir. Daha sonra temyiz ile karar bozulmaktadır. Sebep ise, HMK 143/2 ve diğer etkenler gösterilmiştir. İnhisari olmayan lisans sözleşmesi Yargıtay kararları tüm lisans sözleşmeleri hakkında güzel ve etkili bilgiler vermektedir. Biliyoruz ki, inhisari olan veyahut inhisari olmayan lisans sözleşmesi ortak özelliklere sahiptir. Bu yüzden kararlarda, bilgi edinmek istiyorsak bir diğerine de bakılabilir. Ancak, sizler için en doğru yöntem bir hukuk bürosuna gitmek ve bir marka avukatına danışmak olacaktır.

AEY Legal

AEY Legal, faaliyet göstermekte olduğu Fikri Mülkiyet Hukuku, E-Ticaret ve Bilişim Hukuku, Veri Koruma ve Siber Güvenlik Hukuku, Ticaret ve Şirketler Hukuku, Sözleşmeler Hukuku, Freelancer Hukuku, Tüketici Hukuku, Start-up Hukuku, Reklam ve Medya Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk dalında ulusal ve uluslararası düzeydeki uyuşmazlık ve ihtilaflarla ilgili olarak Hukuki Danışmanlık, Uyum Yönetimi & Regülasyon, Dava Takibi & Uyuşmazlık Çözümü hizmetlerini müvekkillerine sunmaktadır.

Scan the code