Skip to main content
Borçlar HukukuSözleşmeler Hukuku

Sorumsuzluk Anlaşmasının Geçerliliği

Yazar 11 Mayıs 2023Ekim 3rd, 2023No Comments8 dakikalık okuma
Sorumsuzluk Anlaşmasının Geçerliliği

Türk Borçlar Kanunu’nda sorumsuzluk anlaşması ile borçlunun borca aykırı davranışından doğan sorumluluğunun kısmen veya tamamen kaldırılması düzenlenmiştir. Benzer şekilde borçlu, yardımcı kişilerin fiillerinden ötürü doğacak sorumluluğunu da tamamen veya kısmen kaldırabilir. Bu yazımızda sorumsuzluk kaydının ne olduğu ve geçerlilik şartlarından bahsederek dikkat edilmesi gereken noktalardan bahsedeceğiz.

Sorumsuzluk Anlaşması Nedir?

Sorumsuzluk anlaşması, taraflar arasındaki bir sözleşmenin ihlali durumunda ortaya çıkması muhtemel olan bir zarar nedeniyle oluşacak olan tazminat talebinin doğmasını tamamen ya da kısmen engelleyen bağımsız ya da asıl sözleşmeye ek olarak yapılan anlaşmalar olarak tanımlanır. Taraflar yapmış oldukları sorumsuzluk anlaşması ile, borçlunun tazminat sorumluluğunu tamamen kaldırabileceği gibi sorumlulukta bir sınırlandırmaya da gidebilir. Sorumluluğun kısmen kaldırılması halinde, borçlunun sorumluluğu kalan kısım üzerinden devam eder. Sorumsuzluk anlaşması yapan tarafların amacı, borçlunun ileride herhangi bir tazminat talebiyle karşılaşmasının önüne geçmektir. Bu anlaşmanın geçerlilik sınırları; hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırılık, ahlaka aykırılık, emredici hükümlere aykırılık ve kamu düzenine aykırılık olarak sayılabilir.

Sorumsuzluk Anlaşmalarının Gereklilikleri 

Taraflar arasında sorumsuzluğa ilişkin bir anlaşma olmalıdır.

Sorumsuzluk anlaşması, genellikle bir sözleşmenin varlığını gerektiren bir anlaşmadır. Bu anlaşma, bağımsız bir sözleşme olarak oluşturulabileceği gibi mevcut bir sözleşmeye eklenen bir hükümle de gerçekleştirilebilir. Türk Borçlar Kanunu’na göre, sorumsuzluk anlaşması kurulabilmesi için tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarının bulunması gereklidir. Dolayısıyla, bir tarafın tek taraflı olarak belirlediği bir sorumsuzluk kaydı bağlayıcı değildir. Bu nedenle, satıcı veya hizmet sağlayıcının “doğan zararlardan sorumluluk kabul edilemez; satılan malın bozukluğundan sorumluluk doğmaz; kaybolan eşyalar sorumluluğumuzda değildir” gibi ifadeleri, sorumluluğu ortadan kaldırmaz veya sınırlamaz.

Sorumsuzluk anlaşması borçlunun ağır kusuruna dayanan davranışlarına ilişkin olmamalıdır.

Kanun koyucu, sorumsuzluk anlaşmasının içeriğiyle ilgili olarak emredici bir hüküm getirmiş ve borçlunun ağır kusurundan kaynaklanan zararlardan sorumlu olmayacağına dair önceden yapılan anlaşmaların tamamen geçersiz olduğunu açıkça belirtmiştir. Bu nedenle, borçlu, ağır kusur (hile veya kast) sonucu alacaklıya zarar verirse, herhangi bir anlaşma olsa dahi sorumluluğundan kaçamaz. Ağır ihmal, bir kişinin aynı koşullar altında göstermesi gereken dikkati ve özeni göstermemesi anlamına gelirken, kast ise bir kişinin bilerek ve isteyerek borcuna aykırı davranmasıdır.

Sorumsuzluk anlaşması borçlunun sadece hafif kusuruna dayanan davranışlara ilişkin olmalıdır.

Kanuna göre, sorumsuzluk anlaşmaları sadece borçlunun hafif kusuruna dayanan davranışlar için geçerli kabul edilmektedir. Hafif ihmal, dikkatli ve özenli bir kişinin göstermesi gereken özenin eksikliğini ifade eder. Dolayısıyla, taraflar, borçlunun hafif kusurundan kaynaklanan zararlardan sorumlu olmayacağına dair bir sorumsuzluk anlaşması yapabilirler.

Alacaklı sorumsuzluk anlaşması sırasında borçlunun hizmetinde bulunmamalı ya da borçlunun sorumluluğu kanun veya yetkili makamca verilen izne dayalı bir işle ilgili olmamalıdır.

Alacaklı ve borçlu arasında bir hizmet sözleşmesinden doğan bir borç varsa, bu borçla ilgili olarak sorumluluğu ortadan kaldıran her türlü anlaşma kesinlikle geçersiz kabul edilecektir. Sorumluluk, kasttan, ağır ihmalden veya hafif ihmalden kaynaklanıyor olması arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır.

Ayrıca eğer bir hizmet, meslek veya sanat dalı uzmanlık gerektiriyor ve sadece kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yapılabiliyorsa, borçlunun hafif kusurundan sorumlu olmamasına ilişkin önceden yapılan anlaşma kesinlikle geçersiz olur. Bu kurala göre, avukatlık, noterlik, doktorluk, mimarlık, mühendislik, veterinerlik gibi meslekler uzmanlık gerektiren mesleklerdir. Aynı zamanda, uzmanlık gerektiren faaliyetin yürütülmesi için kanun veya yetkili makamlar tarafından izin verilmiş olması gerekmektedir. Dolayısıyla, uzmanlık gerektiren bir faaliyet, kanun veya yetkili makamlar tarafından izin verilmemiş bir faaliyetse, sorumsuzluk anlaşması geçerli olacaktır.

Sorumsuzluk anlaşması özel bir hükümle yasaklanmamış olmalıdır.

Türk hukukunda, sorumsuzluk anlaşmalarının bazı durumlarda yasaklandığı ve zarar görenleri koruyan düzenlemeler bulunmaktadır. Bu konuda Karayolları Trafik Kanunu‘nun 111. maddesi örnek teşkil etmektedir. Bu maddeye göre, Karayolları Trafik Kanunu tarafından öngörülen hukuki sorumluluğu ortadan kaldıran veya sınırlayan anlaşmalar geçersizdir. Bu nedenle, Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanma alanına giren bir durumda Türk Borçlar Kanunu’nun 115. maddesi uygulanamaz.

Borçlunun Yardımcı Kişilerin Eylemlerinden Kaynaklanan Sorumluluğu Bakımından Sorumsuzluk Anlaşmalarının Koşulları

Borçlu, bir borcun yerine getirilmesini veya borç ilişkisinden kaynaklanan bir hakkın kullanılmasını, birlikte yaşadığı kişilere veya çalışanları gibi yardımcılara yasalara uygun bir şekilde devretse bile, yardımcılarının faaliyetleri sırasında diğer tarafa verdikleri zararı gidermekle sorumludur. Ancak, yardımcı kişilerin eylemlerinden kaynaklanan sorumluluk, yardımcı kişinin ağır kusurlu olsa bile, önceden yapılan bir anlaşmayla tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir.

Taraflar arasında yardımcı kişinin eylemlerinden sorumsuzluğa ilişkin bir anlaşma olmalıdır.

Sorumsuzluk anlaşması, taraflar arasında bağımsız bir sözleşme olarak veya mevcut bir sözleşmenin içine eklenen bir hüküm olarak kurulabilir. Türk Borçlar Kanunu’nda sorumsuzluk anlaşmasının şekline dair herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle, yardımcının eylemlerinden kaynaklanan sorumluluğa ilişkin anlaşmalar, herhangi bir geçerlilik şekline bağlı değildir.

Sorumsuzluk anlaşması yardımcı kişinin her türlü kusurlu borca aykırı eylemlerine ilişkin olabilir.

Borçlunun kendi davranışından kaynaklanan borca aykırılıktan sorumsuzluğa ilişkin anlaşmalardan farklı olarak, burada yardımcı kişilerin herhangi bir kusurlu eylemlerinden dolayı sorumsuzluk öngörülebilir. Sorumsuzluk anlaşması çerçevesinde, yardımcı kişinin borca aykırı eylemi ağır kusur (kast veya hile) veya hafif kusura dayalı olabilir.

Borçlunun sorumluluğu kanun veya yetkili makamca verilen izne dayalı bir işle ilgili olmamalıdır.

TBK’nın 116/3. maddesi ile, borçlunun yardımcı kişilerin eylemleri için sorumsuzluk anlaşması yapma imkanı daraltılmıştır. Bu hükme göre, uzmanlık gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat ancak kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun yardımcı kişilerin eylemlerinden sorumlu olmayacağına dair yapılan anlaşma kesinlikle geçersizdir.

Sorumsuzluk anlaşmasının geçerlilik sınırları söz konusu olduğunda, hem her sözleşmenin genel geçerlilik sınırları, hem de özel olarak sorumsuzluk anlaşmasının geçerliliği için Türk Borçlar Kanunu’nun 99. ve 100. maddelerinde düzenlenen genel sınırlar önem taşımaktadır. Ayrıca, kanunda belirtilen bazı özel kurallar doğrudan sorumsuzluk anlaşmalarında etkili olmaktadır. Bu hukuki düzenlemeler çerçevesinde, sözleşme özgürlüğü ilkesiyle uyumlu olarak, her türlü sorumsuzluk anlaşmasının kanunda belirlenen sınırlar içinde yapılması mümkün olmalıdır. 

Bu yazımızda sorumsuzluk anlaşmasına ve geçerlilik şartlarına dair bilgilere yer verdik. Daha detaylı bilgilendirme için sizler de AEY Legal’e başvurabilir, sözleşmelerinizin hazırlanması konusunda da hukuki destek alabilirsiniz. 

AEY Legal

AEY Legal, faaliyet göstermekte olduğu Fikri Mülkiyet Hukuku, E-Ticaret ve Bilişim Hukuku, Veri Koruma ve Siber Güvenlik Hukuku, Ticaret ve Şirketler Hukuku, Sözleşmeler Hukuku, Freelancer Hukuku, Tüketici Hukuku, Start-up Hukuku, Reklam ve Medya Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk dalında ulusal ve uluslararası düzeydeki uyuşmazlık ve ihtilaflarla ilgili olarak Hukuki Danışmanlık, Uyum Yönetimi & Regülasyon, Dava Takibi & Uyuşmazlık Çözümü hizmetlerini müvekkillerine sunmaktadır.

Mesaj Gönder!
Scan the code