
İçindekiler
Ticari işleri genellikle tacirlerin doğrudan kendisinin yaptığını söylemek her zaman doğru değildir. Bazen tacirler, kendileri yerine yetkili kıldıkları başka kişiler vasıtasıyla da faaliyet gösterirler. Bu durumun birçok farklı sebebinden bahsetmek mümkündür. Yapılan iş, işin kapsamı, tacirin yaşadığı yer gibi sebepler söz konusu olabilir. Her ne kadar işletmenin asıl sahibi yine tacir olsa da, işleri yürüten bir başkasıdır. Bu durumda tacirlikten farklı bir müessese söz konusu olur. İşte bu müessesenin hukuk düzenindeki karşılıklarından birisi ticari temsilcidir.
Ticari temsilci, işletmenin sahibinin, yani tacirin kendi ticaret unvanını kullanmak üzere yetkilendirdiği kişidir. Bu kişi, o tacir adına hareket eder, ticaret yapar ve taciri temsil eder. Temsilcinin yaptığı işlerden de yine tacir sorumlu olur. Şimdi bu durumu detaylarıyla inceleyelim.
Ticari Temsilcinin Tanımı
Ticari temsilciye ilişkin hükümler 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu‘nda yer almaktadır. Bununla birlikte Türk Ticaret Kanunu‘nun bazı yerlerinde de bu kavrama atıflar bulunmaktadır. Kanun’daki tanıma göre ticari temsilci, tacirin, işletmesini yönetmek ve temsil etmek üzere yetki verdiği kişidir. Bu yetkinin kapsamı, ticari işletmeye ilişkin her türlü işlemdir.
Tacir, temsilci atadığını ticaret siciline tescil ettirmekle yükümlüdür. Ancak tescil ettirmemiş olması temsilcinin işlerinden sorumlu olmadığı anlamına gelmemektedir. Temsilci atadığını tescil ettirmeyen tacir, temsilcinin yaptığı işlemlerden tescil ettirmiş gibi sorumlu olur.
Ticari temsilci, tacirin işletmesini gereği gibi işletmek için gerekli olan işlemleri yapmakla yükümlüdür. Bu nedenle bir tacir gibi davranması gerekir. Bununla birlikte, tacirin açık izni olmadıkça temsilcisi oldukları işletme ile aynı alanda iş de yapamazlar. Dolayısıyla burada kısmen bir rekabet yasağı mevcuttur. Bu yasağa aykırılık halinde tacir, uğradığı zararın giderilmesi için çeşitli haklara sahip olur.
Temsil Yetkisinin Kapsamı ve Sınırlandırılması
Kanun burada yetkileri tek tek saymak yerine işletmeye dair bütün yetkiler olarak belirtmiştir. Ancak bununla birlikte, ticari temsilcinin normalde sahip olmadığı bazı yetkiler de vardır. Tacir, bu yetkileri temsilciye açıkça vermediği sürece ticari temsilci de bu yetkilere sahip olamaz. Mesela taşınmaz devretmek ya da bir hak ile sınırlandırmak için tacirin açıkça yetki vermiş olması gerekir.
Kural olarak temsil yetkisinin kapsamı yukarıda açıkladığımız gibi geniştir. Yalnızca bazı özel durumlarda tacirin ticari temsilciyi açıkça yetkili kılması gerekir. Bu yetkinin yokluğu halinde ticari temsilcinin ilgili işlemi yapma yetkisi yoktur. Kanun burada temsilciyi mümkün olduğunca geniş yetkili kılmıştır. Böylece temsilcinin tacirden işlemler için tekrar tekrar onay almasının önüne geçmeyi amaçlamıştır.
Ticari temsilcinin yetkilerinin farklı şekillerde sınırlandırılması da mümkündür. Özellikle şubesi/şubeleri olan işletmelerde temsilci sadece bir şubenin ya da bazı şubelerin işleriyle yetkilendirilebilir. Ya da birden fazla temsilci var ise bunların birlikte hareket etmesi gerekebilir. Bu durumda işlemler için her iki temsilcinin birlikte imza atması gerekir. Ancak bu yöndeki sınırlandırmaların ticaret siciline tescili zorunludur. Aksi takdirde bu sınırlandırmalar iyi niyetli üçüncü kişilere geçerli olmaz. Bunlar dışında Kanun’da sayılmayan diğer sınırlandırmalar ise tescil edilmiş olsalar bile iyi niyetli üçüncü kişilere karşı geçerli değildir.
Ticari Temsilcinin Görevinin Sona Ermesi
Tacir ile ticari temsilci arasındaki temsil ilişkisi, tacirin ticaret sicilinde bu hususu tescil ettirmesi ile sona erer.
Yukarıda da açıkladığımız üzere, tacirin temsilci atadığını tescil ettirmesi de zorunludur ancak aksi durumda da sorumluluğu vardır. Bu nedenle tacirin temsilci atadığını tescil ettirmesi bildirici niteliktedir. Buna karşılık temsil ilişkisinin sona erdiğini tacir tescil ettirmedikçe temsilcinin işlemlerinden sorumluluğu devam eder. Tacirin sorumluluğu, iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ticari temsilcinin temsil yetkisi sona ermemiş gibi aynen devam eder.
Taraflar arasında tescile tabi olan temsil ilişkisinin dayanağı olan bir hukuki işlem vardır. Bu işlem genelde vekalet, hizmet veya ortaklık gibi bir ilişkidir. Bu ilişkinin kendisinden kaynaklı haklar da aynen geçerlidir.
Bazı hukuki ilişkilerde taraflardan birinin ölümü veya fiil ehliyetini kaybetmesi ilişkiyi sona erdirir. Ancak temsil ilişkisinde tacirin ölümü temsilcinin yetkisini sona erdirmez. Ancak temsilcinin ölümü halinde temsil ilişkisi sona erer.
Ticari temsilciler ile ilgili yazmış olduğumuz bu yazı bilgilendirme amaçlıdır. Herhangi bir hukuki görüş veya tavsiye içermemektedir. Herhangi bir hukuki sorununuz olduğunda uzman bir avukattan destek almanızı öneririz.