
İçindekiler
Ticari hayat, bunun içerisinde olan herkes için birtakım avantajlar ve dezavantajlar içeriyor. Özellikle işin maddi getirileri yönü ile güzel avantajlar olduğunu kabul etmek mümkündür. Ancak bunun bir de olumsuz yönü vardır. Devletler, hem kendi içlerinde hem de aralarında, ulusal ve uluslararası ticareti düzenlemek üzere kurallar benimsemiştir. Bu kurallara uymayı sağlamak için de yaptırımlar kabul etmiştir. Yani, kurallara uymayanlar bunun karşılığını alacaktır. Bu yaptırımlar sadece maddi yönü ile değil, idarî ve cezai yönü itibarıyla da ağır olabilmektedir. Bu da ticaret yapan kişileri zor duruma düşürebilir. İşte bunu engellemek adına, bir önleyici hukuk hizmeti olarak compliance kavramını görmekteyiz. Bu yazımızda da compliance kavramını inceleyeceğiz.
Compliance Kavramı
Compliance, İngilizce bir kavram olup Türkçe’de uyum, uyum sağlama, uyma gibi anlamlara gelmektedir. Hukuki olarak compliance kavramını, ticaret yapan kişilerin ticaret yaptıkları oluşumların hukuka uygun olup olmadığını incelemek olarak açıklamak mümkündür. Bu yalnızca oluşumu incelemekle kalmaz. Ticaret yapan kişilerin, yapılan işin, yapılma biçiminin hukuka uygunluğu da yine bu kapsama girer. Bu yönüyle compliance kavramı, aslında işin bir bütün olarak hukuka uygunluğunu ele alır.
Günümüzde birçok farklı yapıda ticaret yapıları vardır. Bazıları şirket niteliğine sahipken bazıları yalnızca ilgili kişilerinin taraf olduğu yapılardır. Özellikle şirketler açısından bakarsak, günümüzde birçok büyük şirketin varlığını görmek mümkündür. Bu şirketler, büyüklükleri itibarıyla tek bir merkezden yönetmek imkansız bir konumdadır. Bu durumdaki şirketlerin faaliyetlerinin hukuka uygun olup olmadığını denetlemek kolay değildir. Zira her iş kendi içinde bir risk de taşır. Maddi kayıpların yanında, ilgililerin cezai sorumlulukları da söz konusudur. Aynı şekilde şirket için de idari yaptırımlar söz konusu olabilir. Dolayısıyla bu risklerin önüne geçmek açısından, işlerin hukuka uygunluğunu her aşamada denetlemek önem kazanmaktadır.
Compliance kavramı yalnızca ilgili hukuk düzeninin öngördüğü kurallara uyumu denetlemekle sınırlı bir kavram değildir. Bunun dışında şirketin kendi belirlemiş olduğu ilke ve kuralları da ele alır. Şirketin belirli işlemler için kabul ettiği ilke ve kuralların somut olayda olup olmadığı da bu kavramın içine girer. Bu nedenle, compliance kavramını şirketin attığı her adımın ulusal/uluslararası hukuka, şirket ilkelerine ve iyi yönetim esaslarına uygun olup olmadığını denetlemek olarak tanımlayabiliriz.
Compliance’ın Kapsamı
Genel olarak compliance kavramının nasıl bir kapsama sahip olduğu konusunun üzerinde duralım. Aslında compliance, biraz danışmanlık ilişkilerine benzemektedir. Ancak danışmanlıktan daha farklı bir kapsama sahiptir. Danışmanlık hizmetleri genellikle danışman konumundaki kişilere/şirketlere danışan kişilerin başvuru yapması halinde söz konusu olur. Bu durumda danışmanlık yapanlar, başvuru üzerine incelemeler yapıp rapor sunar. Bunun düzenli ve sürekli olarak gerçekleşmesi halinde compliance kavramının varlığından bahsetmek mümkündür.
Compliance, şirketin faaliyetlerinin çeşitli faktörlere uygunluğunu incelemektedir. Şimdi bu faktörleri biraz daha detaylı inceleyelim.
Ulusal/Uluslararası Hukuk
Compliance hizmetinin belki de en temel noktası, şirket faaliyetlerinin hukuka uygunluğunu denetlemektir. Burada hukukla kastettiğimiz şey sadece ilgili ülkenin kuralları değildir. Özellikle uluslararası ticaret yapan şirketler için geçerli olan uluslararası hukuk kuralları da bu kapsama girer. Yine birden fazla devletin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre iş yapan şirketlerin bu sözleşmelere dikkat etmesi gerekir.
Kısa bir örnekle açıklamak gerekirse, anonim şirketlerde esas sözleşme değişikliği genel kurulun kararı ve kararın tescili ve ilanıyla söz konusu olur. Genel kurul toplantısına şirket sermayesinin en az yarısını temsil eden pay sahiplerinin katılımı gerekir. Karar da katılanların salt çoğunluğu ile alınır. İşte compliance hizmeti, genel kurulun hukuka aykırı şekilde toplanıp karar almasının önüne geçer. Zira bu şekilde alınan bir karara karşı kararın geçersizliği iddia edilebilir ve mahkemece de bu iddia kabul edilebilir. Bu da şirketin zarara uğramasına neden olur. Bu nedenle compliance hizmeti bu zararı engeller.
Şirket Kuralları ve İlkeleri
Şirketler, kendi yönetimleri için birtakım ilke ve kurallar belirler. Bu kurallardan bazıları yazılı olup ilgili devlet mercilerince tescil ve ilan gibi şartlara tabidir. Mesela şirket ana sözleşmesi (esas sözleşme) bu kapsamdadır. Bunun dışında şirketin kendi yönetimini belirlediği iç yönetmelikler, talimatnameler da olabilir. Bu belgeler şirketin kendi kuralları ve ilkeleri sınıfına girer.
Compliance hizmeti, şirket faaliyetlerinin işbu kural ve ilkelerini de dikkate alır. Hukuk kurallarına uygun, ancak şirket kurallarına aykırı durumlarda compliance hizmeti bir önleyici tedbir olarak devreye girer. Yukarıdaki örnekten devam edelim. Anonim şirket esas sözleşmesini değiştirmek için kendi sözleşmesiyle sermayenin 2/3’ünü oluşturan pay sahiplerinin toplantıya katılımını kararlaştırmış olsun. Yine karar alma yeter sayısını da katılanların 2/3’ünü oluşturan çoğunluk olarak belirlemiş olsun. Bu çoğunlukları sağlamadan şirketin karar alması kendi kurallarına aykırı davrandığı anlamına gelecektir.
İyi Yönetim İlkeleri
Soyut bir kavram olarak iyi yönetim ilkeleri, şirketin objektif olarak olması gerektiği gibi yönetimi olarak karşımıza çıkar. Yani şirket faaliyetlerinin yazılı kurallara olduğu kadar, yazısız kurallara da uygun olması gerekir. Bununla ilgili net hukuk kuralları aslında yoktur, soyut dememizin sebebi de budur. Ancak iyi yönetim, şirketin mantık kurallarına uygun hareket etmesi gerekliliğini ifade eder. Yazılı kurallara aykırılık söz konusu olmasa dahi, şirketin kötü bir yönetimle zarara uğraması da mümkündür. Bu nedenle şirketin iyi yönetimini sağlamak da compliance açısından bir gerekliliktir.
Mesela, ham maddeyi başka şirketlerden alıp bunu işleyerek başka şirketlere satan bir şirket olduğunu düşünelim. Bu şirketin mümkün olduğunca yüksek kaliteli ham maddeyi mümkün mertebe ucuza alması gerekir. Aynı şekilde bu maddeyi iyi bir şekilde işlemesi ve uygun fiyata alıcı şirketlere satması gerekir. Şirketin aynı malı piyasada daha ucuza alması mümkünken, daha pahalısını alması şirket için zarar doğurmaya adaydır. Bu durumda şirketin iyi yönetim ilkelerine aykırı hareket ettiği sonucuna varmak da mümkündür. Bu itibarla, compliance hizmetinin bunu da kapsadığını söylemek gerekir.
Hukuki Niteliği
Yabancı hukuk sistemlerinde ülkemize göre daha geniş bir uygulama alanı olan compliance kavramının hukukumuzda bir temeli yoktur. Ancak zaman içinde uygulamada bazı mevzuat metinlerinde kendisine yakınsar hükümler yer almıştır. Mesela Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelik buna örnektir. Yönetmelik, bankalara, sermaye piyasası aracı kurumlarına, sigorta ve emeklilik şirketlerine birtakım sorumluluklar yüklemiştir. Bunların amacı da “suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesidir. Bunun için ilgili kuruluşların uyum programları hazırlaması ve uyum görevlileri atamaları gerekir. Bu kapsamdaki faaliyetlerden şirketlerin yönetim kurulları sorumludur. Bunun dayanağı da yönetim kurullarının şirketi yönetme ve üst gözetim yetkileridir.
Hukukumuzda compliance hizmetleri için yasal düzenlemeler mevcut değildir. Ancak genel itibarıyla bir değerlendirme yapacak olursak, bu hizmetleri vekalet ilişkisi olarak değerlendirmek mümkündür. İşin içinde hukuka uygunluk da olduğu için genel olarak hukukçular bu hizmeti vermeye daha yatkındır. Ancak işin gereklerine göre farklı niteliklerde kişilerin de bu görevi üstlenmeleri mümkündür.
Şirketler hukuku kapsamında compliance kavramını incelediğimiz bu yazı bilgilendirme amaçlıdır. Hukuki görüş veya tavsiye içermemektedir. Herhangi bir sorununuz olduğundan uzman bir avukattan destek almanızı öneririz.